ŞİDDET SARMALI

Öncelikle şiddet ne demektir onu açıklayım size ;
Olağan ve barışcıl yollardan yapmadığını,yada yapmayı tercih etmediğini ,gerçekleştirmek için başvurulan yöntem.
Ekonomik kriz, siyasette kullanılan gergin dil ve ötekileştirme,adalet kurumuna olan güvenin azalması hatta yok olması şiddeti toplumsal sarmal haline dönüştürdü.
Dünyamız an itibariyle çok kötü günlere gebedir.,
Dünyadaki şiddet, zorbalık,güç erki ne yazık ki, ilkokuldan başlayarak zincirleme reaksiyona dönmüştür.
Erişkin olmadan kolayca elde edilen seks,uyuşturucu,alkol ve fuhuş bataklığında paranın gücüne karşı koyamayan gençler tatminsiz bir yaşama doğru hızla evrilmektedir.
Bir yanda ekmek alacak parası olmayanlar, diğer tarafta bir öğlen yemeğine 1.200 tl. bedel ödeyenler.
Bir tarafta otobüse metroya binerken bile cebindeki harçlığını kuruş kuruş sayanlar, diğer tarafta sinemaya, cafeye taksiyle gidenler.
Bir yanda emekli maaşını eline alınca 2 ayda bir ayırabildiği traş parasını bile düşünüp saç sakal karışmış perişan halde dolaşanlar, diğer tarafta siyasi iradeye yalakalık yapıp, ülkesi umurunda bile olmayan, 300-500 BİN TL lik maaşı beğenmeyenler.
Bir tarafta yaşadığı korkunç depremlerde kaybettiği canların acısıyla yüreği parça parça olanlar, diğer tarafta para uğruna yaptıkları binaların katillerini kısa sürede beraat ettirenler.
Bir yanda mecliste hiç bir işe yaramayan el kaldırma memurları, diğer tarafta Anayasa mahkemesinin ”yok hükmünde” gördüğü mahkumuyet kararına rağmen hapis yatanlar.
Bir tarafta küçük masum çocukların bombalarla katledildiği katil ülkenin soykırımına uğrayanlar, diğer tarafta Birleşmiş ruhsuz milletler.
Bir tarafta layık bir Cumhuriyetin Atatürk’e bağlı duyarlı insanları, diğer tarfta kız erkek ayrımı yapmadan kurslarda tecavüze uğrayan sesini çıkaramayanlar.
Bir tarafta doğaya çevreye saygılı içi hayvan sevgisiyle dopdolu sevginin gücüne inananlar,diğer tarafta ülke dibe vurmuşken sokak hayvanlarını katletmek için yasa çıkaranlar.
Söylenecek o kadar çok şey var ki !..
Ancak tüm Dünyada olduğu gibi, ülkemizi de esir alan şiddet sarmalı beyinleri zaptetti.
Dünyayı kaosa, açlığa,çaresizliğe sürükleyenler, bunu yüzyıllardır planlıyor ve uyguluyorlar ama artık sona yaklaşıldı, defalarca yazdığım gibi” hiç bir şey eskisi gibi olamayacak” bu benim değil bir çok liderin söylemidir, ben sadece hatırlatmak adına sürekli yazdım.
Sanmayın ki bu şiddet sarmalı bölgesel bazı ülkelerde yaşanıyor, hayır, hemen hemen tüm dünya üzerinde aklınızın alamayacağı kadar kötü bir vahşet her gün yaşanıyor.
Elbette tüm bunlar aklını kullanmayan zayıf insanlara onların en zayıf noktalarından yaklaşılarak yaptırılıyor.
Öncelikle aile yapısı bozduruldu, çocuklar internet yayınlarıyla, medyayla,filmlerle, gizli mesajlarla yüklendi, elinizde ki bağımlı hale getirilen akıllı telefonlarla 24 saat uykuda bile beyniniz yıkanmaktadır, ve inanın ki, kitlesel saldırı sinyalleri, özel frekanslarla bu yoldan size zerk edilecek, bunları söyleyince beni çağ dışı teknoloji karşıtı biri olarak algılayanlar,bende teknolojiyi günlük yaşamımda kullanıyorum ama sadece kullanıyorum,”onun beni kullanmasına asla izin vermiyorum” bilmem anlatabildim mi..
Yeni dünya düzeni diye hepimize dayatılan bu sarmaldan kurtulmamız mümkün, sadece irademizi güçlü tutarak, eskiden olduğu gibi birbirimizle insan gibi sohbet ederek, kapıda bile selam vermeyi unuttuğumuz komşularımızla yan odada ki aile bireylerimizle konuşarak, telefonlar olmadan sahile yada kırlara piknik yapmaya giderek, kısacası esir alınmış yaşamlarımızı bu esaretten kurtarmak adına gerçekçi adımlar atarak.
Sevgilerimle..

Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni

EGEDE YAŞAM  :::  Özgür İnternet Gazetesi

Halkın ve Sadece Haklının Yanında…

YAŞASIN CUMHURİYET…