Özgür İnternet Gazetesi – Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
mustafa kemalin aslerleri 2

” ARKADAŞLIĞIN ANLAMI “

890

Savaşın en kanlı gunlerinden biriydi.
Asker en iyi arkadaşının az ileride, kanlar içinde yere duştüğünu gördü.
insanın başını bir saniye siperden çıkaramayacağı gibi bir ateş altındaydılar.

Asker teğmenine koştu hemen:
– Komutanım, bir koşup arkadaşımı alıp geleyim mi?

‘Delirdin mi?’ der gibi baktı tegmen…
– Gitmeğe değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmuştür bile. Kendi hayatınıl da tehlikeye atma sakin!

Ama asker o kadar ısrar etti ki, teğmen izin vermek zorunda kaldı.

– Peki, dene bakalım!

Asker yoğun ateş altında firladı siperden ve mucize eseri, arkadaşının yanına kadar gitti, yaralı arkadaşını sırtlandığı gibi taşıdı. Birlikte siperin içine yuvarlandılar.

Teğmen koşup yaralıya bir göz attı ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döndü:
– Sana hayatını tehlikeye atmaya değmez, dememiş miydim! Bu zaten ölmüş…
– Değdi Komutanım, değdi! dedi asker.
– Nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmuyor musun?
– Gene de değdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu…

Ve onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için…
Ve, hıçkırarak, arkadaşının son sözlerini tekrarladı:
‘Geleceğini biliyordum!’

GELECEĞINİ BİLİYORDUM!

Kalbimizde ‘arkadaşlık’ denilen bir mucize var. Nasıl olduğunu, nasıl başladığını bilemezsiniz.
Ama bunun özel bir armağan oldugunu, Allah’in bir lütfü olduğunu bilirsiniz.

Gerçekten de arkadaşlar nadide mucevherlerdir.
Yüzünüzü güldürüp, başarmanız için cesaret verirler.
Sizi dinlerler ve kalplerini açmaya hazırdırlar.

Bügün arkadaşlarınıza, onlarla ne kadar ilgilendiğinizi gösterin.
Bu yazıyı arkadaş olarak gorduğünüz herkese gönderin.
Size gönderen dahil…

Yoruma kapalı.