ERDOĞAN İLE BAHÇELİ’NİN ORTAK NOKTALARI ATATÜRK DÜŞMANLIĞI…!
Her ikisi de Atatürk’ü sevmezler! Hatta düşman gibi görürler!
Erdoğan, Atatürk ve İnönü için ne demişti: “İki ayyaş…!”.
15 Mayıs 1919’dan itibaren üç yıl dört ay boyunca topraklarımızda Türk halkına vahşet uygulayan Yunan’ı 9 Eylül’de İzmir’de denize döken Mustafa Kemal Atatürk’e bu saygısızlığı yapan Erdoğan, Yunan devlet adamları ile sarmaş dolaş oluyordu.
Erdoğan, sarmaş dolaş olduğu Yunan devlet adamları ile tercümansız Rumca konuşuyordu. Erdoğan, Rumcayı nasıl öğrendiğini şöyle açıklamıştı: “12- 13 yaşlarında iken, İstanbul’da iki Rum patronun yanında çalışmıştım. Rumcayı onlardan öğrendim!”. Böyle diyordu ama çıraklık Rumcası(!!) ile diplomatik görüşmeler yapıyordu. Ergun Poyraz “Musa’nın Çocukları” kitabında Erdoğan’ın babasının Rum, annesinin Gürcü Yahudisi olduğunu yazmıştı. Gerçek olan bunlardı…!
Başbakan Erdoğan ve Ermeni kökenli dışişleri Bakanı Abdullah Gül, 2004 yılında 18 Türk Adası ve 1 Türk Kayalığının açıkça Yunan askerlerince işgal etmesine sessiz kaldılar.
Abdullah Gül, 2007’de AKP’nin cumhurbaşkanı adayı oldu. Fakat, AKP’nin oyları Abdullah Gül’ü cumhurbaşkanı yapmaya yetmiyordu. Devreye Bahçeli girdi ve MHP oylarıyla Abdullah Gül cumhurbaşkanı yapıldı.
Bahçeli’nin değişmez Milletvekili Mithat Melen…!!!
2004-Nisan ayında tekstil ve hazırgiyim sanayicileri olarak 45 kişilik bir grup olarak Çin’e 10 günlük bir iş gezimiz olmuştu.
Grupta eski başbakanlardan Ferit Melen’in oğlu Prof. Mithat Melen de vardı. Mithat Melen otobüste yol boyunca yavan espriler yapar, insanları güldürmeye çalışırdı.
Bu gezi sırasında bir gün öğle yemeğinden sonra masalara dağılmış çaylarımızı içerken, tam karşımda oturan Mithat Melen: “Atatürk’e cumhuriyeti kurması için yol veren, yardım eden İngilizlerdir. İngilizler yardım etmeseydi Mustafa Kemal cumhuriyeti kuramazdı…!” demez mi? Ben hemen tepkiyle “Mithat Bey, siz ne diyorsunuz? Yunan’ın topunu tüfeğini verip üzerimize salan İngiliz değil miydi? Sevr’i, önümüze koyanlar İngilizler değil miydi?” Bu tepkim üzerine Mithat Melen sustu kaldı.
İnönü Zaferi’nden sonra bölgeyi köy köy dolaşan Fransız gazeteci Berthe Gaulis, dehşet gözlemlerini şöyle aktarıyordu: “Yunan geri çekilmesinin kurbanı Söğüt’teyim. Harabe haline gelmiş. Savaş esiri Yunan subayları, bu tahribatın İngiliz subaylarının nezaret ve direktifi altında yapıldığını söylediler. Kasabanın eşrafı da bu işin İngilizlerin nezaretinde yapıldığını anlattılar…”. (Kaynak- Mustafa Kemal- Yılmaz Özdil- Kırmızı Kedi Yayınevi- 21. Basım.) Mithat Melen’in kurtarıcı göstermeye çalıştığı İngilizlerin yaptıkları, istedikleri buydu; Ülkemizin, insanlarımızın yakılıp, yıkılması, yok edilmesi…!
Mithat Melen, 2001’de KKTC’nin bitirilmesi için “Yes be annem…!” söylemini başlatan Karen Fogg’la yazışarak, Yunan lehine casusluk yapmıştı. (Kaynak: Karen Fogg’un E-Postalları, Doğu Perinçek- Kaynak Yayınları)
Bahçeli, Atatürk’e iftira atan, Kurtuluş Savaşı’mızı karalamaya, KKTC’yi Rum’a vermeye çalışan Mithat Melen’i 7 Ağustos 2002 ve 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Mithat Melen’i iki kez aday gösterdi. Mithat Melen, ikinci adaylığında MHP’den milletvekili oldu.
Bahçeli, Atatürk’e iftira atan, Kurtuluş Savaşı’mızı karalayan, sanayicilerimizi yanlışa yönlendirmeye çalışan, KKTC’yi Yunan’a bırakmaya çalışan Mithat Melen’i ısrarla milletvekili yapmıştı.
Erdoğan ve Bahçeli, Atatürk’ü sevmiyorlarsa kimi, kimleri seviyorlar, sayıyorlar acaba…?
Kaynak: Bir ABD Projesi Olarak AKP- Operasyon Partisi, Merdan Yanardağ, Kırmızı Kedi Yayınevi, 7. Basım, 2016
Kaynak: Devlet Bahçeli’nin Dokuz Sabıkası, Emcet Olcaytu, Kaynak Yayınları, 2006- İkinci Baskı
Adnan Pelvanlar -16 Kasım 2024
EGEDE YAŞAM ::: Özgür İnternet Gazetesi
Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
YAŞASIN CUMHURİYET…
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ…