İZMİRİN DAĞLARINA 97 YIL ÖNCE ÇİÇEKLER AÇMIŞTI VE HALA AÇMAYA DA DEVAM EDİYOR…
Bugün İzmir’in emperyal güçler tarafından işgalinin son bulduğu, işgalden kurtuluşunun yıl dönümü! Dokuz Eylül sabahı kutuluş ordusu, Afyon’dan başlattığı taarruz 9 Eyül sabahı İzmir’de işgalci güçerin Ege denizine dükülerek son bulmuştu. Dokuz Eylül aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin de kuruluş temellerinin atıldığı gün olarak ta görebiliriz.
Dokuz Eylül İzmir’in kurtuluşu tüm Türkiye sayhında bir kurtuluşun da meşalesi olmuştur. Bu büyük günü İzmirliler büyük coşkuyla kutlamaktadırlar. Her dokuz Eylül sabahı adeta İzmir’in dağlarında çiçekler yeniden açar. Bu çiçekler bağımsızlığın, özğürlüğün, insan olmanın, sevğinin, sayğının adeta bir timsalidir. İzmir de her dokuz Eylül sabahı büyük bir mistik hava oluşur. Tüm kenti adeta kapsar. Kurtuluş yürüyüşü sabah dokuzda başlar. Bu kurtuluş yürüyüşünü tüm siyasi partiler üzeri, birey olarak herkes yaşar. Tüm protokol erkanı, Valimiz, Büyük Şehir Belediye Başkanıımız, İlçe Belediye Başkanlarımız siyasi partilerin liderleri, Milletvekilleri toplu halde yaparlar. İzmirlilik böyle bir şeydir. Yaşamayanların yaşaması gereken mistik bir havadır, sudur, İzmirdir.
Bugün aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan Cumhuriyet Halk Partisinin de kuruluş günüdür. İki büyük coşkuyu İzmirliler olarak yaşamaktayız. Tüm kent gece yarılarına kadar bu büyük coşkuyu kutlayacaklar. Bu coşkulu kutlama, aynı zamanda emperyal güçlere karşı tüm mazlüm ulusların da bağımsızlık miladıdır.
Ülkenin içinde bulunduğu bu günlerde, AKP iktidarının 18 yıllık yönetiminde, demokrasinin, yargının, insan haklarının, özgürlüklerin, Devletin temel ilkelerinin başında gelen güçler ayrılığının tartışıldığı bir dönemi de yaşıyoruz.
Daha geçen hafta İstanbul da CHP İstanbul İl Başkanı Sayın Canan Kaftancıoğlu yedi yıl önceye dayanan attığı twetlerden ağır cezada yargılanmışttır. 2. duruşmada dokuz yıl, sekiz ay, yirmi gün cezaya çarptırılmıştır. Sadece attığı twetlerden dolayı en üst sınırdan ve de ceza indirimi olmaksızın. Canilere, tecavüzcüler, sapıklara bile kravat indirii de olarak adlandırılan indirim bir fikir suçlusuna reva görülmemişitir. Bu dava toplumda siyasi olarak algılanmaktadır. İstanbul seçimlerinde başarının intikamı olarak değerlendirilmektedir toplum nezdinde!
Yargıtay Başkanı açılış konuşmasında daha 15 gün önce toplumun “yargıya güveninin % 38 lere gerilediğine” değindiğini düşünürsek; pekte haksız sayılmaz sanırım. Geldiğimiz bu günlerde yargının siyasallaştığı algısı toplum katmanlarında kabul görmüştür. İnsanlar sorunlarını kendi başlarına çözme yoluna girmektedirler.
Trafik kazalarında bile insanlar kavgaya tutuşup cinayet işleme aşamasına gelmektedirler. Daha dün Milli sporcumuz bir bar kavgasında birini darp edip bıçaklayarak öldürdüğünü görmekteyiz. Toplum olarak adeta cinneti yaşamaktayız.
Kadın cinayetleri ise ayrı bir toplumsal yarayı oluşturmaktadır. Gün geçmiyor ki bir kadın cinayetini duymayalım. Namusu iki apış arasında sayan feodal, dar kafalı, sapkın, erkek egemenliğine sormek isterim? Namus iki apış arasındaysa siz erkeklerin büyük çoğunluğu sınıfta kalır topluca namussuz ilan edilirsiniz!
Namus apış arasında değil, beyinlerdedir. Gönüllü birlik temelinde oluşan sayğı, sevği dolu ilşikiler zamanlar azalabilir ve hatta bitebilir. Çağdaş ve modern yaşamda olduğu gibi eski onurlu günlerin adına sayğıyla ilişkinin bittiğini kabul etmek gerekir. Dostlukla sürdürülen yeni bir arkadaşlık başlayabilir. Cana kast etmek kimsenin haddine değildir. Bu anlayışlar toplumda büyük yaralara neden olmaktadır. Bir birimize insan sevgisiyle, saygısıyla bakabilmeyi ögrendiğimiz gün tekrar insan olduğumuzun farkına vardığımız gündür.
Bugün ülkemin bir başka mutluluk günüdür. İlk ve Orta ögrenim ders yılına merhaba dedi. Sokaklar, yollar, okullar bu büyük coşkuyu yaşamaktadır. Bugün okula gönderdiğimiz genç neslimizden biri de benim torunum Çınar Arda dır. Ana okulun son bölümüne başlıyor bugün. Kırmızı önlüğü ve beyaz yakası ile muhteşemdi. Servisi geldiğinde ailece onu servisine bindirerek okuluna uğurladık. Bu coşkuyu tüm Türkiyede yaklaşık dokuz milyon çocuk yaşadı. Aileleride sayarsak 35-40 milyon insan bu büyük coşkuyu yaşamış olduk. Ülkemin geleceğinin heyecanını hep böyle sürdürelim.
Evlat ve çocuk acısını hiç kimse kirli savaşlarda yaşamasın. Trafik kazalarında, sokak kavgalarında canlarımızı yitirmeyelim. Diyarbakır da iki haftadır sürdürülen 16 ailenin çocuk yaştaki çacuklarımızın dağa kaçırılışının tepkisel eylemlerine insan odaklı duyarlı olalım. Emperyallerin kirli savaş oyunlarına çocukları alet etmek toplumsal bir cinayettir.
Bugün İzmir’in kurtuluş günüdür. Bu Türkiye Cumhuriyetininde ilk adımıdır. Bugün bu coşkuyu tüm kentte yaşayacağız. Tüm İzmirlileri de bu coşkuyu yaşamaya davet ediyorum.
Turan ÇATAL
Araştırmacı ve Yazar
egedeyasam.net
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.