DÜNYA DIŞI YAŞAM – 3
AY TEORİSİ VE GERÇEKLER
Ay biosfer hasarlı eski bir küresel savaş gemisidir.(Bu durum bir çok bilim insanı tarafından açıklansa da hala üstü örtülü bir gerçekliktir.)
Bu gemi Tiamat savaşı sırasında çok büyük hasar almış ve tamir edilemeyecek durumdayken, Dünyanın Güneş etrafındaki yörüngesini dengelemek için Fedarasyon tarafından yerleştirilmiş yapay bir dengeleyicidir.
Tiamat savaşlarında çok ağır büyük tahrip gücü olan nükleer savaşın bir sonucu olarak bu devasa geminin harap olması gibi Dünya üzerinde de bir çok kıtalar ve kara parçaları radyasyon ve nükleer serpinti yüzünden harap olmuş,insan bedenlerinin toz haline dönüştüğü ve kurtulanların sonradan saçlarının tırnaklarının döküldüğü bitki florasının çöktüğü artık bilinmektedir.
Van allen kuşaklarına güç sağlamak ve Dünyanın varoluşsal frekans düşüklüğünü sürdürmek adına,Ayda 12 Nükleer reaktörün(Van allen kuşağını beslemek için) kabal ve konfederasyon güçleri tarafından yerleştirilmesi, insanları manupüle ederek her zaman düşük frekanslı bir zihinle yaşamalarını istemeleri böylece istedikleri gibi kendi çıkarlarına yönelik davranışsal hareketleri kontrol altında tutabilmektir.
İnsana sonsuz yaratıcı tarafından verilen güç o kadar fazladır ki bunun açılımlarını okuduğunuzda aklınızın en uç noktaları bir kez daha sarsılacaktır.
Dünya’nın etrafını iki devasa radyasyon halkası sarmaktadır:
Van Allen Kuşakları; İlk olarak James Van Allen tarafından keşfedilen bu enerji yüklü parçacık bölgelerinin daha ufak olanları, yeryüzünden 1.000-6.000 kilometre uzaklıktadır. Daha uzaktaki daha büyük kuşaklar ise yeryüzünden 13.000-60.000 kilometre uzaklıkta yer almaktadır. Bu mesafe aralıkları statik değildir; yani dinamik olarak, Güneş faaliyetlerine ve atmosferimizin şartlarına göre değişebilir.
Bu kuşakların özelliği, uzayda hareket halinde olan elektron ve protonlar gibi yüklü parçacıkları hapsediyor olmasıdır. Ayrıca az miktarda da olsa alfa parçacıkları denen, 2 proton ve 2 nötrondan oluşan çekirdekleri de hapsedebilmektedir.
Bu durum, bu kuşaklardan geçen canlı-cansız, kimyasal yapıya sahip her varlık için tehdit unsurudur işte işin can alıcı noktası da budur bu kuşakları izinsiz geçebilmek hiç bir varlık için ve maddeler için mümkün değildir.
Bu bağlamda yorumu okuyucuma bırakıyorum.
Ayda bir çok galaktik yıldız gemisinin inip kalkabileceği derin ve büyük hangarlar bulunmaktadır, ay’ın karanlık yüzü denilen yerde zaten bir şeyi açıklamaktadır,bu bilgiler insanlardan özellikle saklanmaktadır.
Bu nedenle aya gidilebilmesi çok özel izinle olmaktadır.
Aynı benzer başka bölgeler de vardır,bunlar en önemlisi Dünya üzerinde antartika da gizlenmiş ve yasaklanmış bir bölgenin varlığıdır.
3D Matriks nesnelerinin ve tüm yaşamsal frekans döngülerinin sürekli kontrol altında tutulması adına ay özellikle Dünya yörüngesine yerleştirilmiştir.
Bu sebeple insan yapısında var olan düşünce gücünü kullanabilme yetisi empati kurabilme yetisi ve gelişmesine engel olan düşük frekansın adil olmayan bir biçimde kullanılmasıdır.
Bu bölümde özellikle bireysel uyanışın öneminin yaşamsal boyutta olduğunu, günlük koşuşturmalar ve günü kovalama telaşıyla kendimize özel alanda özel meditasyon yapacağımız anlar ayırmak, uyanışın ve en önemlisi DÜŞÜNCE GÜCÜMÜZLE NASIL BİR HAYAT DENEYİMİ İSTİYORSAK ONU ELDE ETMENİN SADECE BİZİM İSTEKLERİMİZ DOĞRULTUSUNDA GERÇEKLEŞTİĞİNİ DEFALARCA YAZDIM, bir kez daha bunu vurgulamakta yarar görmekteyim.
Sevgilerimle…
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM ::: Özgür İnternet Gazetesi
Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
YAŞASIN CUMHURİYET…