Yalnızlık nedir bilir misiniz?
Yalnızlık, bazen ihtiyaç, bazen tercih, bazen de zorunluluktur.
Kalabalıklar arasında sesini duyuramamak, etrafında seni seven onca insan olduğuna safça inanmak,en ufak menfaat ilişkisinde en yakın dostum dediğin kişinin yada kişilerin birden yok olduğunu görmektir.
Etrafınızda var olan kişiler, kendi dertlerini anlatırken günlerce seni esir alıp, senin derdin olduğunda vurdumduymaz tavırlarla küçümseyerek sözüm ona yoldaşlık yaparlar, sahte maskelerle dolaşıp, senin verdiğin emeğe saygısızca yaklaşırlar,ortak payda da insani duygularını paylaşırken, tüm bunlara kayıtsız kalırlar,sen bu durumlarla karşılaştığın zaman giderek içine kapanarak, daha az paylaşır olduğun yaşama dair ne varsa hepsinden azar azar yalnızlığa itilirsin.
Tüm bunlara katlanamayıp Dünyayı değiştireceğinin zannıyla beyhude çabalamanın hiçbir anlam taşımadığını acı gerçeklerle yüz yüze kalıp öğrendiğinde daha da yalnızlık içine düşersin.
Haddini aşan bu insanlara karşı senin verdiğin değer, bir gün senin en basit ölçüye satılmana sebep olur.
Tekamüle ermiş bir ruh, bunlardan her zaman etkilense de yaşamın imtihanı denilen süreçte her zaman dile getirmiş olduğu düşüncelerinde,şunun farkındadır; Ne mezarlar gördüm, kibre batmış,rütbeyi, şan şöhreti, zenginliği, güzelliği, kuru bir toprağa gömülen.
Hepimizin bildiği Yunus Emrenin şu beytte ki sorusu gibi, ‘’Mal sahibi, mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi ? Malda yalan mülkte yalan ölese hadi sende var biraz oyalan.’’
Hepimizin bir çok konuda olduğu gibi idrak ettiğimiz ancak yaşamımıza bir türlü yerleştiremediğimiz mütevazi ve sevgi dolu bir ömrü ne yazık ki sonuna geldiğimiz son anda sorgulamak kimide bu sorgulamayı bile yapamadan bu Dünyadan göçüp giderken, Ruhumuzun gerçek seviyesine tekamül etmemesine neden olur, bu Dünyaya asıl gelme sebebimiz; bizim yaratıcı dediğimiz ama kim neye inanıyorsa o güç,o kanun koyucu tarafından bizim üst seviyede zeki varlıklar arasında hak ettiğimiz yeri alabilmek adına 3B ye sıkışmış olan bu bedendeki ‘Ruhumuzun’ asıl yeri olan 5B seviyesine çıkabilmesinin savaşıdır.
sözlerimi ünlü filozof ve felsefeciden alıntıyla bitirmek istiyorum.
Öyle bir hayat yaşıyorum ki, cenneti de gördüm, cehennemi de,
Öyle bir aşk yaşadım ki, tutkuyu da gördüm, pes etmeyi de,
Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendime bir sahne buldum oynadım.
Öyle bir rol vermişler ki okudum,okudum anlayamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde,hem kızdım hem güldüm halime,
Sonra dedim ki ‘söz ver kendine’ ;
Denizleri seviyorsan, dalgalarıda seveceksin.
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin.
Uçmayı seviyorsan, düşmeyi de bileceksin.
Korkarak yaşıyorsan, yalnızca hayatı seyredersin.
Öyle bir hayat yaşadım ki, son yolculukları erken tanıdım,
Öyle çok değerliymiş ki zaman, hep acele etmem bundan. ‘anladım’.
‘’Nietzsche. ‘’
Sevgilerimle..
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com