Bu yazımda çok önemsediğim bir konuyu ele almak niyetindeyim.
Bu konu ; TÜRKLER Avrupa’da neden sevilmiyor ?
Sorunun yanıtını başlıklarla bir yahudi Profesörün açıklamasında gün yüzüne çıkmaktadır.
İstanbul Üniversitesindeki bir öğrenci bu soruyu Prof.Neumark’a yönelttiğinde Prof,kendisine şu cevabı vermiştir.
1-Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama, olaki laik olmak şöyle dursun, Hristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder.
2- Sizler farkında değilsiniz ama, onlar şu gerçeğin farkındadırlar; Tarihten Türk çıkarılırsa ortada tarih kalmaz. Osmanlı arşivi tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.
3- Avrupa’nın pazarı idiniz. Şimdi Avrupa’yı Pazar yapmaya başladınız.
4- En az 400 yıl Avrupa’da sırtımızda ve ensemizde at koşturdunuz.
5- Selçuklular Anadolu’yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa ve Balkanları Haçlı Ordularına mezar ettiler.
6- Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine benzeterek hakimiyet sağladılar. Önce giyiminizden hayat tarzınıza kadar; ahlaki değerlerinizi yıpratmaya başladılar, sonra da kendi içinizde sizi bölmeye başladılar.
7- Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet uğruna her şeyini feda etmeseydi, İslamiyet bu gün belki sadece Hicaz’da varlığını devam ettirebilirdi. Kaldı ki Vehhabiliği kuranlar da İngiliz Dominyon Bakanlığının adamlarıdır. Batı, her yerde İslamiyet’i sapık inançlara kanalize etti. Ama Osmanlı, Asr-ı Saadet’i devam ettirdi.
8- İfade ettiğim sebeplerden Kilise size kin kusmaktadır.
9- Osmanlı zamanında, her yerde bir medrese vardı. Tarihinize bakın! Her medresede ilim tedrisatı vardı. İlk denizaltıyı Osmanlı’nın yaptığını çoğunuz bilmiyorsunuz belki de ama Avrupa bunu biliyor.
10- Sizler, gerçek hüviyetinize, kimliğinize döndüğünüz zaman Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır.
[Ord. Prof. Fritz Neumark (1900-1991), Hitler’den kaçarak 1933’te Türkiye’ye gelir. İstanbul Üniversitesi İktisat ve Hukuk fakültelerinde dersler vermiştir.
Tüm bu anlatılanlar sonuna kadar gerçekleri yansıtmaktadır, sakın buradan Osmanlı ya övgü düşüncesini çıkarmayınız, bu sadece bir tespittir.
Tarih ve gerçekler saklandıkça su üstüne çıkarılmadıkça bizler Türk olarak kendi değerimizi bilemeyeceğimiz gibi,çok yakında tamamen Avrupa çığırtkanlığına soyunup kendi değerlerimizi yok edeceğiz.
Bir düşünün Avrupa Birliği’ne girsek ne olur, sadece size sınır kapısından serbest geçme hakkı verilecektir,ya sonrası onların bile bunalıma girdiği monotonlaşmış, beton yığınları arasındaki şehirlerinde tek düze yaşadıkları hayatlarından, bizde olduğu gibi sımsıcak ilişkilerden,hala içimizde ölmediğine inandığım vicdan duygusundan yoksun,iş para ve seks üçgeninden ibaret bir yaşamı kaçımız istemektedir.
Kaçımız, sadece temiz caddelerde gezmek, gelişmiş metro ağında dolaşmak, dışarıdan iyi giydirilmiş cepheleri düzgün beton ve demir yığınlarından oluşmuş binalarda yaşamak,uğruna ; Anadolu kültürümüzden örf ve adetlerimizden düğünlerimizden,sünnet törenlerimizden,kız alma kız verme çoşkusundan, eli öpülesi bir büyüğümüzün anlattığı buram buram ekmek kokan hikayelerinden, askerlik anılarımızdan,bir karış toprak için canlarını hiç düşünmeden vermiş Şehit’lerimizden,vazgeçebilir…
Hala köylerimizde yaşatılan,selam alıp verme kültürü ne yazık ki büyük şehirlerimizde yok olup gitmiştir, çevremizde kendimizi yabancı olarak görmeğe başladığımız günlük koşuşturma telaşıyla zaten elimizdeki bir takım değerleri yitirdik.
İnanın, Avrupa dediğiniz malum ülkelerde organik İnsan bağının hiç yaşanmadığı soğuk ve birbirinden uzak alt yapısında hiç bir kültür temeli olmayan,adeta hayvansılaşmış bir yaşam biçimi bize altın bir tepside ,süslenmiş sunuma hazırdır bu aşamada bile bunu elde etmemizin çok zor olduğunun özellikle sistemli bir politikayla kapıda süründüğümüzün artık farkında olmak lazım.
Ben sonuç olarak şunu anlatmak istiyorum, burada Avrupa Birliği’ne karşı falan değilim, ancak bu birlik zaten çökme ve gerileme dönemine girmiştir, içlerinde sadece bir iki devlet ayaktadır diğerleri de onların sırtında kambur olarak taşınmaktadır.
Bu saatten sonra biz bu birlik içinde olduğumuzda tıpkı Yunanistan, İspanya gibi batarız.
Hani bir zamanlar Almanya kapılarında çöpçülük yapmak için birbirimize girdiğimiz o yılları yaşar, yine çökmüş kalıntıları süpürür onların tuvalet bekçiliğini yaparız acı ama gerçek bana göre budur.
Biz yeniden Millet olmayı, temelimizde var olan yardımlaşma içgüdüsünü harekete geçirip birlik olmayı,vatanımız için sadece dürüst çalışmayı ve birbirimizi yeniden sevmeyi öğrenmeliyiz.
Sevgilerimle..
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com