Ürün yerleştirme”, “bilinçaltı mesaj”, “örtülü mesaj” pazarlama bilimiyle uğraşanlara ya da sektördekilere yabancı olmayan terimlerdir, belki siz de duymuşsunuzdur.
Beyin günde 8-9 tane örtülü mesaj (subliminal message) alır. Siz bu mesajları alırken farkındalık içerisinde değilsinizdir.
Bilinçaltı mesajın gücünü örneklemek gerekirse; bazen bir süpermarkette onca ürün arasında eliniz hiç tereddütsüz tek bir markaya gider, bu durum tesadüf değildir, bilinçaltınızda o ürüne dair pozitif bir birikim vardır.
Yada belli bir ürünün çok beğenildiği ve piyasada bulunamadığı söylentileri kulaktan kulağa dolaşır, zamanla bir bakmışsınız ürün piyasada gerçekten tükenmiş!
Kulaktan kulağa pazarlamanın (WOMM Word of Mouth Marketing) etkisini yabana atmamak gerekir.
Dünyada söylentilerin hükümetler devirdiğini unutmamak lazım.
Ürün yerleştirme ise bir nevi gizli reklamdır.
Örneğin bir logonun ilgili ilgisiz birçok yere koyulması gibi…
Zamanla o logoyu o kadar çok görürsünüz ki bilinçaltınıza yer eder, aşinalık olur.
Teknolojinin geldiği son noktada herhangi bir arkadaşınızla telefonda konuşurken öylesine bile olsa bir markadan söz ederseniz, anında cep telefonunuza 1 hafta boyunca o markaya ait ürünler sürekli döner, yada bir üründen söz ettiniz marka vermediniz, yine o ürüne ait bir çok markanın karşılaştırmalı reklamlarına 1 hafta boyunca maruz kalırsınız bizzat kendim bu durumu defalarca yaşadım. Sözünü ettiğim bu pazarlama teknikleri gizli mesajla değil açık ve net sizin sosyal medyada, yada iletişim halinde olduğunuz akıllı telefonda, kişisel tercihleriniz doğrultusunda sizi takip edebilen yapay zeka yazılımlarıyla yapılmaktadır.
Son zamanlarda siyasette de örtülü mesaj sıkça kullanılmaya başlandı, hele kulaktan kulağa pazarlama gırla, son seçimlerde kullanılan ilahi tınılı reklam filmleri, neredeyse her yerde karşımıza çıkan ampül logolar, halk içerisinde kulaktan kulağa dolaştırılan şehir efsaneleri…
Şimdi aynı stratejiler İzmir üzerinde uygulanıyor.
İzmir’i almak üzere harekete geçen güçler pazarlamanın tüm nimetlerini bonkörce kullanıyor. “Bir kereliğine oyunuzu AKP’ye verin, sonra yine CHP’ye verirsiniz” söylemleri etrafta dolaştırılıyor.
Otobüslerde, kahvelerde, parklarda, özel toplantılarda yani topluluk olan her yerde birileri fısıldamaya başlıyor, bu fısıldaşmaların altındaki niyet çok büyük, ama ah o fısıldayan bile idrakında değil yaptığının.
Bu işi sadece partizanlık ya da lider aşkına yaptığını sanıyor, ama yanılıyor…
İzmir’i CHP’den almak karşı devrimin zaferidir. Geçmişle, Cumhuriyetle hesaplaşmadır.
İzmir’in Erken Genel seçimlerde alınması için her türlü yolun deneneceğine emin olun. Çevrenizde yayılmaya çalışılan söylentilere fırsat tanımayın, İzmir’in sosyal demokrat ve sağ duyulu seçmeninin bu gerçekleri göreceğine eminim.
Şimdi siyasi arenaya yeni katılan ,Memleket Partisi de tüm Türkiye’de olduğu gibi elbette İzmir’de de seçmenin oyuna taliptir, başkası zaten işin doğasına aykırı bir durumu ortaya çıkarır.
Burada ki en önemli söylem ‘’oyları bölüyorsunuz’’ sataşmalarıyla gün yüzüne çıkmaktadır, oyların bölündüğü falan yok bu çok basit bir matematiksel hesaplamayla defalarca Genel Başkan Sn. Muharrem İnce tarafından anlatıldı burada birde ben anlatmayayım.
Önemli olan seçmenin çoğunlukla sandığa gitmesi ve oylarını Demokratik koşullarda özgürce kullanmasıdır.
Bu yazıyı neden şimdi kaleme aldığıma gelince, bana göre erken Genel seçimler Haziran-Eylül arası bir dönemde 2022 yılında yapılacak herkesi şimdiden uyarmış olayım.
Sevgilerimle..
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com