Ötekileştirme;
Birilerinin, yada bir zümrenin, kendi gibi görmediği veya görmek istemediği, birisini ve veya birilerini, kendi normlarına göre dışlamak.
Akli ve mantıki hiçbir sağlam temeli olmayan tamamen kişisel çıkarları ve egosu için kendini tatmin etme yöntemi.Yöntem dedim, çünkü bilinçli, planlı yapılan bir eylem.
Günlük hayata bakınca bilinçli yada bilinçsiz kullandığımız bir çok söylemde aynı kapıya çıkar.
Örneğin;
“karı gibi erkek”
“karı gibi kıvırma”
“erkek gibi kadın”
“yiğit kadın”
“süper zeka”
“ayı gibi adam”
“dansöz gibi kıvırma”
“orospuluk, yapma”
“ibne gibi sırıtma”
“köpek gibi havlama”
“köpek gibi kuyruk sallama”
“eşek gibi anırma”
“öküz gibi bağırma”
“alevi misin?”
“kürt müsün?”
“namaz kılıyormusun, oruç tutuyor musun? ”
“ateist misin?”
Daha binlerce sorgulama, deyim ve önyargılı söylem.
Kaçırdığımız en önemli şey kimseye İNSAN gözüyle bakmamak, insanlara her zaman söylerim “İnsan olma ehliyeti” verilmeli, cezai ehliyete bakıldığı gibi, asıl buna bakılmalı.
Kimseye, inancı, ırkı, mezhebi, dili, cinsiyeti, ve kişisel tercihleri adına sorgulama yapma hakkımız asla olamaz, bu bir özgürlük yada bireysel tercih değildir.
Her insan içinde taşıdığı cinsel kimliğinin hayata geçirebilmesi adına, bunu toplum normlarını ve geleneksel yaşam tarzını bozmayacak şekilde dilediği gibi özgürce yaşayabilmelidir, sizin gibi düşünmeyen yada sizin tercihlerinize uymayan herhangi bir bireyin yaşam tarzını, aidiyet duyduğu durumu ve duygusal hislerini, topluma zarar vermeden yaşaması onun en başta İnsan olabilme özelliğidir.
Aksi durumlarda ki bakış açısı ‘’faşist rejim’’ dayatması demektir, bu rejimin bir standartı yoktur, genelde tek liderin ağzından çıkacak her uyarı emir telakki edilerek gereği yapılır,elbette bu insanın özgürlüğünün dışlanması ve baskı altında tutulması biçiminde gerçekleşir.
İnsanoğlu var olduğu ilk andan beri, yaşamsal ihtiyaçları doğrultusunda ilk sırada bulunan ‘’beslenme ve barınma ihtiyacını’’ giderebilmek adına sürekli savaşmaktadır,hiçbir şey yaradılışın önüne sunduğu tüm olanakları kolayca elde edebilme adına hazır tepside sunulmamıştır.
Bu durumu daha da zorlaştıran insanın en büyük düşmanı olan yine kendisinin yani ‘’İnsan’’ olduğu gerçeğini hiçbir zaman göz ardı edemeyiz.
Dünyada tüm canlıların, ihtiyacı olan her şey yine insana yetecek kadar dengelidir, bu dengeyi bozan adil ve eşit paylaşım ilkesinin sadece üst düzeyde kendini ayrı bir sınıf olarak gören sistemin getirdiği azınlığın,çoğunluğa tahakkümüdür.
Bu bağlamda ortak yaşadığımız bu Dünya üzerinde tek gerçek, İnsan olmayı becerebilmektir.
Her şeyi tıpkı yaradanın sizi hoş gördüğü gibi hoşgörün ve tek geçerli güç Sevgiye inanın.
Dünyayı iyilik ve sevgi ayakta tutar. Hoş gördüm.
Sevgilerimle.
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net