Ölümsüzlük arayışı, insanlığın varlığının vücut bulduğu ilk günden bu güne ve kıyamete kadar sürecek bir fenomendir.
İlk çağlardan beri hastalıklarla baş edebilmek, daha konforlu, daha steril bir yaşam sürebilmek adına, sürekli bir arayış içine giren insan bu arayışını, şüphesiz ki kıyamete kadar sürdürecektir.
İnsanlar, her zaman ölümsüz olmak istemişlerdir, günümüzde tıp’ın geldiği son noktada estetik ve kozmetik takviyelerle teknolojinin de büyük katkısını alarak, bu arayış öncelikle son demde 70-80 yıllık ortalama insan ömrünü, 120-130 yıla kadar uzatmanın mümkün olabileceğini ,ortaya koymaktadır.
Ölümsüzlük durumunda sürekli artan bir nüfusa karşın düzensiz ve dengesiz giden bir plansızlık içinde kıt kaynakların kullanımı kimlere, neyin karşılığında imtiyaz eşliğinde kullandırılacaktır. ?
Sonuç olarak bu durum da yeniden ”ölüm” devreye girecek midir.?
Son gelinen bu noktada kimlerin öleceğine, kimlerin hayatta kalacağına, kimler nasıl ve ne zaman karar verecekler. ?
Tüm soruların geldiği noktada ; ” Tanrıcılık ” oynama yetkisini kimler yada hangi yeni küresel güçler üstlenecektir?.
Son demde yaşadığımız pandemiye neden olan virüslerin laboratuvarda üretildiği aşikarken, Tıp buna karşı durmaktadır, çünkü net bir kanıt olmadan doğru da olsa buna Bilim karşı durmak zorundadır.
Bu pandemi ve gelecekte bunun devamı olacak bir çok hastalıkların insan eliyle üretilen biyolojik savaşın birer ürünü olmasının açılımı birilerinin ‘’Tanrıcılık’’ oynama hevesi deyip geçilebilecek bir durum mudur ?.
Sorgulamak yaşamınızın olmazsa olmaz en önemli parçasıdır, her şeyi her ayrıntıyı sorgulayın, düşüncelerinizin beyninizde ve hücrelerinizde ki özgür seyahatine engel olmayın.
Sevgilerimle..
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com