Okumanın Yaşı Yoktur…
Sevgili okurlarım,
Bugün sizlere, yaşın sınırlarını aşan bir konudan bahsetmek istiyorum: okuma ve öğrenme. Evet, doğru duydunuz. Yaşın, bilgiye açılan kapıları kapatmadığını, aksine daha da genişletebileceğini anlatmak istiyorum.
Birçok insan, yaşlandıkça yeni şeyler öğrenmenin zorlaştığını düşünür. Ancak bu bir yanılgıdır. Beynimiz, yaş ilerledikçe daha da deneyimli hale gelir ve yeni bilgileri işlemek için daha fazla bağlantı kurar. Dolayısıyla, yaşlılık sadece fiziksel bir durum değil, aynı zamanda zihinsel bir potansiyeldir.
Dublin Üniversitesi’nde mimarlık ve uluslararası ilişkiler okuyorum. Bu alanlarda öğrenmek, sadece mesleki becerilerinizi geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda dünyayı daha derinlemesine anlama fırsatı sunar.
Peki, okumanın yaşı yoktur ama nasıl başlayabilirsiniz? İşte bazı önerilerim:
- Merak Edin: Her gün yeni bir şey öğrenmek için merakınızı canlı tutun. Bir konu hakkında merak ettiğiniz bir soruyu araştırmak, öğrenme sürecini başlatmanın en güzel yoludur.
- Kitaplar ve Makaleler: Mimarlık alanında yazılmış kitapları ve akademik makaleleri okumak, hem bilgi birikiminizi artırır hem de farklı bakış açıları kazandırır.
- Online Kurslar ve Seminerler: İnternet çağında yaşıyoruz ve birçok üniversite ve platform, online kurslar ve seminerler düzenliyor. Bu fırsatları değerlendirin.
- Sanatsal ve Kültürel Etkinlikler: Müze gezileri, sergiler, konserler ve tiyatro oyunları, hem sanatsal hem de tarihsel birikiminizi artırır.
- Dil Öğrenin: Yeni bir dil öğrenmek, hem zihinsel hem de sosyal açıdan büyük bir kazançtır.
Unutmayın ki yaş sadece bir sayıdır. Öğrenmeye açık kalmak, hayatın her anında mümkündür.
Umarım bu yazı, okumanın yaşsız güzelliğini bir kez daha hatırlatmıştır. 😊
Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar
EGEDE YAŞAM ::: Özgür İnternet Gazetesi
Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
YAŞASIN CUMHURİYET…
ATATÜRK’ÜN ASKERLERİYİZ…