İZSU DENKLEMSİZLİĞİ 4
Bugün İZSU yazımızı İzmirli bir müteahhittin haykırışlarına ayıralım isredik! İzsu’daki ihalelerin büyük rakamlarla çıkması sebebi ile İzmir firmaları artık nerede ise İzsu’nun açmış olduğu yapım ihalelerine giremez olmuşlardır.
Bunun araştırması gayet basittir. İhaleye giren firmaların vergi yükümlülüğü adreslerini bir kontrol edin! İstanbul, Ankara ağırlıkta olduğunu görürsünüz. Dolayısı ile vergilerini de bu kentlerde ödemektedirler. İzmir’e bu anlamda bir katkıları bulunmamaktadır. İzmirli firmaların ne teminat mektupları yetiyor, ne iş bitirme limitleri yeterli oluyor. % 100 iş bitirme İzmirli firmaları daha baştan ihale dışı bırakmaktadır.
İhalelere girip te zor koşullarda İzmirli firmaların aldıkları işlerde kurumun, kontrollerin keyfi olumsuz yaklaşımları neticesi ya baş başa çıkıyorlar! Ya da zarar ederek işi tamamlamaya çalışıyorlar. Hatta bir kısmı canlarını kurtarma adına ihale yasanının kendilerine verdikleri haktan yararlanarak % 80 i bulduklarında işi tamamlamadan ayrım bırakıyorlar. Böyle bir sürü işin olduğu duyumları sokaklarda konuşulmaktadır. Kayıtlarda bunu ispat etmeye yeter sanırım.
Bir model örnekle konuyu biraz açalım isterseniz! Aslen Karadenizli olup CHP içerisinde çeşitli kademelerde görev yapmış, kendisini fedakarca parti çalışmalarda adamış bir şahsiyet. İBB Başkanı Sayın Aziz Kocaoğlu’na bir telefon kadar da yakın biri olduğunu itiraf etmeliyim.
İzsu dan bir kanal işi almış ve başına gelmeyen kalmamış! İdare ve kurum zarar etmesi adına nerede ise tüm olumsuzlukları adr arda yaşatmış bu firma sahibine! Kazı alanının taş ve kaya çıkması da işlerin uzamasına ve süresinde bitirilmesi konusunda ki sözleşme tarihini geçmek zorunda kalmış. Vay sen misin zamanında bitirmeyen! Cezalar, nerede ise azarlamalar gibi yaklaşımlarla bir firma yetkilisinin piskolojisini yerle bir etmişler. Nerede ise bu firma yetkilisi psikoloğa gidecek boyuta gelmiş.
Sanırım bu şahsiyetin birazda İzmirli ve de üstüne üstlük CHP li olması yeteri kadar olumsuzluk oluşturmaya yetiyor. Size bu yazdıklarım traci-komik gelebilir! İnanın İzsu’nun şuan içinde bulunan durumunun özeti budur. Sağ ve sığ zihniyet sahipleri daha huzurlu ve dengeli çalışıyorlar.
Esas önemli konunun başında ise şehir dışından gelen firmalar büyük oktanlı aldıkları işleri alt taşeronlara veriyor. İşleri % 40-50 lere almışlar %15-20 daha kırarak alt taşerona veriyor. Taşeron bu işi yapabilmek adına canı çıkıyor. Birçok esnafın ve işçilerin paraları ödenemiyor. Kısacası işin yapım süresinde ne facialar yaşanıyor. Kurum bu konularla ilgilenmiyor. Ya da duymak ve hatta bilmek istemiyor.
Zarar İzmir esnafına, işçisine, yaşayanlarına, İlçe Belediyeleri düzensiz çalışmalardan dolayı dilekçe üstüne dilekçe yazıyorlar. Çözüm yok. Aynı tas, aynı hamam misali bu işler böyle yapılmaya devam ediyor. Bu işlerin proje aşamasından, ihale sürecine, işi alan firmanın niteliğine ve becerisine, kente verdiği katkı ya da rahatsızlıklarına varıncaya kadar insan odaklı düşünülerek yapılmalıdır. Bu anlayışın hakim kılındığı üst yapıdan alt yapıya dönük kadrolaşma eksikliği öne çıkmaktadır.
Temiz içme suyu kaçak oranı% 35-40 larda olan bir kenten, bir İZSU’dan bahsediyoruz. Şaka değil istatikler bunu söylüyor. Bence İZSU kendini, başta yönetin anlayışını ve çalışma sistemini çed etmelidir. Sizler hizmet sunan bir kuruluşsunuz. Halkın dikkat ve taleplerini göz önünde tutmalısınız!
Müteahhitler sizlerin ayrılmaz bir parçanız ve mesai arkadaşlarınızdır. Ona göre saygı ve sevgi dolu çalışma ortamını anlayışla hayata geçirmeniz gerekmektedir. Onlara bir üst perdeden bakarak yaklaşamazsınız!
Bir başka konuya daha değinmek isterim. Daha önceki İzsu Denklemsizliği yazılarımızda adı geçen Tolga Karakuş’un Ege üniversitesindeki öğrenim ve eğitim konusuna değinmiştik. Babasının bizzat benim yanıma ofisime çok sevdiğim arkadaşım ve kardeşim Yaşar Gül ile gelerek yaptığı bilgilendirmeyi siz sevgili okurlarımla paylaşmak isterim. “ Tolga Karakuş eğitimini bir yıldır sürdürmekle birlikte devam mecburiyetinin bulunmadığı ve sınavlar döneminde eğitimini sürdürmeye çalıştığını söylemiştir.” Bu anlamda eğer yanlış bilgilendirmeyle yazımızı oluşturmuş isek bize gelen bu bilgiyi de sorumlu yayıncılık anlayışı ile siz sevgili okurlarımın bilgi ve dikkatine sunmuş olalım.
Kalın sağlıcakla sevgili okurlarım.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.