Özgür İnternet Gazetesi – Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
cumhuriyet100

FIRAT KALKANI VE AFRİN SATRANÇ HAMLELERİ 2

349

Yazımıza kaldığımız yerden devam edelim. Afrin operasyonu 12. Gününe geldi. Bu yaşadığımız günlerde Türkiye askeri açıklamalara göre 20 şehit vermiş durumdadır. PYD-PKK ise 712 civarında kayıpla ve 24 bölgenin alınmasıyla operasyon sürmeye devam ediyor. Yaralılar konusunda net bir açıklama yok diyebiliriz.

Osmanlının son döneminde Emperyalistler tarafından yurdumuz dört taraftan işgale uğradığı dönemde Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Büyük Meclisinden Yunan işgaline karşı cepheye gidip bir fiil savaşı yönetmek adına Baş Komutanlık yetkisini geçici olarak istiyor. TBMM bu yetkiyi kendisine veriyor. Afyon’dan büyük taaruzu 30 Ağustos’ta başlatıyor. Afyon cephesi ve tahkimat öyle güçlüymüş ki asla geçilemezmiş! İki saatte Türk süvarileri bu siperleri yerle bir ediyor. Dokuz günde bozguna uğrayan düşmeni İzmir’de denize döküyor.

İşgalci Emperyalist güçler bu bozgundan sonra müzakerelere oturmak zorunda kalıyorlar. Cumhuriyet bu şekilde kuruluyor. Afrin’de 12. Günde 8-9 km tanklarımızla, zırhlı ve mekanize araçlarımızla ilerleyebilmişiz. Bu operasyonu uluslararası kamuoyunu da dikkate alarak hızlı bir şekilde asıl sahiplerine Afrinlilere teslim etmeliyiz. Zaten Başta Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayip Erdoğan olmak üzere yetkililer de böyle söylemektedirler.

Emperyalist güçlerin Arap Baharı kapsamındaki böl, parçala, yut operasyonu Suriye’ye kadar geldi dayandı. Arap Baharı denen emperyal operasyon, aslında Orta Doğuda yeni küçük şekillenmiş devletçikler tuzağından başka bir şey olmadığı buğun daha net bir şekilde anlaşılmaktadır.

Hafızalarımızı biraz tazeleyelim isterseniz. Sayın Recep Tayip Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı iken o dönemin açıklamalarını anımsayınız! Büyük Orta Doğu Projesi eş Başkanı olduğu övünçle yazılır çizilirdi. BOB eş Başkanımız bunun bir tuzak olduğunu geldiğimiz bu günlerde yaşayarak öğrenmiş olduğu düşüncesindeyim. Fırat kalkanı ve Afrin operasyonları bunun bir göstergesi olarak algılayabiliriz.

Fakat bir beyin fırtınası yapalım isterseniz! Başta ABD’nin karşı çıkması, Rusya’nın onay vermesi üzerine Türkiye’nin askeriyle ve ÖSO ile “Özgür Suriye Ordusu” girdiği bölgelere barış ve huzur getireceği söylenmektedir. Bu da çok doğru olabilir. En azından bunun böyle olduğuna inanmak istiyoruz. Sınırlarımızda Kuzey Ordusu adı altında kurulan ve ne olduğu belli olmayan Emperyalist tuzağa düşmemek adına bu operasyon nerede ise bir zorunluluk haline dönüşmüştü. Tüm Türkiye bu operasyonda adeta tek vücut olmuş kenetlenmiş diyebiliriz.

Şimdi soruyorum? Türkiye Suriye topraklarında sürmekte olan Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonlarının başarılı şekilde sonuçlanmasının ardından sunni bir devletçik alt operasyonuna dönüşürse ne olur? Kuzeyde sunni devletçik! Şam’da Şii Esad devleti, olmaz demeyin! Bu Emperyalist tuzakları tarih boyunca hep yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz!

Bu arada Türkiye yerli milli silah sanayindeki üretimlerini de test etme olanağı bulmuş oluyor. Savaş oyunlarının esas amacı da aslında bu değil midir? Her ne olursa olsun, Türkiye Orta Doğu denkleminde ve Suriye’de masada yerini almıştır. Barış dolu günler hayali ile esenlikler dilerim sevgili okurlarım.

Araştırmacı ve Yazar
Turan ÇATAL

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.