HALKIMIZI YOKSULLAŞTIRAN SİYASİLER- 1
Dünya Bankası/DB ajanı Kemal Derviş’in hazırladığı Demirel’in imzaladığı ve NATO/Kenan Evren’in 12 Eylül darbesinden sonra uygulamasına geçilen 24 Ocak 1980 neoliberal/vahşi kapitalizm kararları Sanayimizin, Tarım ve Hayvancılığımızın çökertilmeye, Halkımızın yoksullaşmaya başlatıldığı yıldır.
Kenan Evren, 12 Eylül darbesini yapmasa idi, o günkü koşullarda, haklarını korumasını bilen halkımız Neoliberal ekonomiye izin vermezdi.
ABD projeleri Demirel ve Özal, neoliberal ekonomi kararlarıyla Türkiye’yi, DTÖ, IMF ve DB’na teslim ettiler. Böylece DB ve IMF isteklerine göre 1980’lerde önce tarıma dönük destekler aşındırılmaya başlandı.
En Amerikancı Özal, 1984’te Tarım Bakanlığı’nın teknik elemanlarını tarladan çekti, Ziraat İşleri Genel Müdürlüğü, Hayvancılığı Geliştirme Genel Müdürlüğü, Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü, Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, Toprak/Su Genel Müdürlüğü’nü kapatıldı.
1990’lı yıllarda (Demirel, Çiller, E. İnönü), IMF ve DB, Türkiye’de tarım ve hayvancılığa verilen desteklerden vazgeçilmesi bunun yerine üretimden bağımsız (Ekilmeyip boş bırakılan arazi sahiplerine) gelir destekleri modelini dayattı. Boş bırakılan tarla sahiplerine, halktan toplanan vergilerden paralar ödendi. Halkımıza kaybet kaybet uygulandı…
Çiller’in başbakanlığı döneminde (1994 -1999), IMF ve DB’nın programı, aynen Yedinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’na yazıldı.
IMF-DB Programının uygulamasını başlatan 57. Hükümet- Mayıs 1999- Kasım 2002 (B. Ecevit, Bahçeli, M. Yılmaz) oldu. 2001 krizine rağmen IMF-DB programına devam edildi.
A.Gül, Babacan, Davutoğlu ve Erdoğan’lı AKP de IMF-DB programını büyük bir heves ve bağlılıkla sürdürdü.
Sonuçta; işbirlikçi Kenan Evren’in, sivil bürokratların, sermayedarların, akademisyenlerin işbirliğiyle DB tarafından hazırlanan yasalarla, Sanayimizin yanı sıra Tarım ve Hayvancılığımızın üretim ve istihdam yapıları, girdi tedarik düzenekleri, örgütlenme biçimleri altüst edildi. Şöyle ki:
1-Tarıma en büyük desteği veren TARİŞBANK, Kemal DERVİŞ ve bugünkü CHP’nin sözcüsü Faik ÖZTRAK’ın imzalarıyla tasfiye edildi.
2-Tarıma iç destekler sınırlandırıldı…
3.Tarımsal üretimi ve istihdamı daraltan “doğrudan (Ekilmeyip boş bırakılan tarım arazilerine) gelir desteği” devreye alındı.
4. Gübre, yem fabrikalarımız ve et ve balık kurumu satıldı…
5. T. C. Ziraat Bankası’nın tarımsal kredileri küçültüldü, kredi faizleri yükseltildi, yandaş müteahhitlerin Bankası yapıldı.
6. Küresel şirketlerin tohum, gübre, ilaç, hayvan yemine Türkiye açık pazar yapıldı.
7– Tarımla geçinemeyen insanlarımız köylerini, topraklarını bırakarak kentlere göç ettiler, ucuz işgücü oldular.
8-Küresel şirketlerden satın alınan hibrit tohum, yapay gübre, tarım ilaçları, GDO’lu hayvan yemi, halkımızın gıdası tarım ürünlerinde fiyat artışlarına neden oldu.
9-Hibrit tohum için gereken aşırı kimyasal ilaç ve gübre kullanımı ve aşırı sulama nedeniyle tarım topraklarımızda oluşan çoraklaşma, tuzlanma gibi sorunların yanı sıra meraların imara açılması, ormanlarımızın yakılması, kesilmesi tarım alanlarımızı küçülttü. Tarımda kendine yeten ülke olan Türkiye, dışa bağımlı bırakıldı…
Bu konudaki yazıma devam edeceğim…
Adnan Pelvanlar