Özgür İnternet Gazetesi – Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
Halkın Cumhurbaşkanı
ÇALDILAR

HAÇLILAR DENİZDE Mİ? 9 EYLÜL

0 1.291

HAÇLILAR DENİZDE Mİ? 9 EYLÜL

Selçuklular Devlet kurduğu an itibariyle, bu kadim topraklarda sadece Silah ve cesaret gücüyle ayakta kalabiliyoruz.
Siyasi iktidara kim gelirse gelsin,kim nasıl idare ederse etsin,bu işin diplomasi ayağında sürekli hatalar yapılması bu işin sebep sonuç ilişkisidir.

26 Ağustos’ta başlayan Büyük Taarruz harekâtı sonucu Türk ordusunun Yunan işgali altındaki İzmir’e 9 Eylül 1922’de girmesi,bir çok cephede can veren Mehmetçiğin geldiği son noktadır.

Mudanya Ateşkes Antlaşması ve sonrasında Lozan Barış Antlaşması’na uzanan süreci başlatması dolayısıyla Millî Mücadele’nin sona ererek Türk milletinin kurtuluşu ve bağımsızlığını elde edişinin simgesi olmuş çok önemli bir tarihi olaydır.

9 EYLÜL sadece İzmir’in değil bir ulusun kurtuluşu,topyekün verilen mücadelenin, dökülen kanların yeniden Vatan aşkıyla tutuşan bedenlerde özgürce dolaşacağı kalplerin sevgiyle damarlara pompaladığı TÜRK kanıdır.

Türk ordusu tarafından 26 Ağustos 1922’de başlatılan Büyük Taarruz, emri ile birlikte İzmir yönüne doğru ilerleyişe geçen Türk ordusu birliklerinin en önünde Fahrettin Altay Paşa komutasındaki 5. Süvari Kolordusu bulunuyordu.

Kolordunun üç öncü süvari tümeni (1.2.ve 14.tümenler) birbiri ile yarış halinde farklı kollardan İzmir’e doğru ilerledi.

Şehre ulaşan ilk birlikler 9 Eylül sabahı Kadifekale, Sarıkışla, Karşıyaka, Paket Postanesi’ ve Hükûmet Konağı’nda göndere Türk bayrağını çekip İzmir’in kurtuluşunu ilan ettiklerinde,Belkahve’den tarihi günü izleyen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, yanında Fevzi ve İsmet Paşalar olduğu halde, 10 Eylül sabahı İzmir’e girdi ve Fahrettin Paşa ile buluşarak doğruca Hükûmet Konağı’na gitti.

Tarihin ilk ve tek ‘Balkon konuşması’Hükümet konağından bu zaferin halka mal edilmesini içeren kısa bir konuşmadır, ama arkasında koskoca bir ulusun küllerinden doğan bir ülkeye dönüştüğü anın zaferidir.

9 Eylül sadece balkonlara astıkları bayraklarla anılan ‘Gavur İzmir’in’bu isimle anılması,bu topraklarda yaşayanların vatansever olmadıklarını ya da vatan haini
olduklarını asla göstermez,konu kısaca şudur;

15. yüzyılın ilk senelerine kadar, iki ayrı İzmir vardı: Hristiyanlar’ın kontrolünde olan sahil kesimindeki İzmir ile Müslümanların hâkim oldukları iç kısımlardaki “yukarı” İzmir…

Şehrin yukarı tarafı Malazgirt sonrasında Müslümanlar’ın eline geçmişti ama sahil ve sahildeki kale, Hristiyanlar’ın elinde bulunuyordu.

Yapılan bütün kuşatmalar, savaşlar ve mücadeleler işte bu sahil kısmını ele geçirmek için idi.

Bugün hâlâ vârolan “Gâvur İzmir” deyimi bu devirlere dayanır ve bu söz ile bundan altı asır öncesine kadar Hristiyanlar’ın elinde bulunan “sahil İzmir’i” kastedilir.

“Gâvur İzmir”i Hristiyanlar’ın elinden 1402’deki Ankara Savaşı sonrasında Ege sahillerine uzanan Timur aldı ve şehrin sahil kısmı ile kaleyi o senenin Aralık ayında, birkaç gün içerisinde fethetti.

Timur’un ardından Anadolu’daki beylikler ile Osmanlılar arasında gidip gelen İzmir 1424’te İkinci Murad tarafından kesin şekilde zaptedildi.

Şehrin “gâvur” kesimi birkaç defa Haçlı donanmalarının saldırısına uğradı ise de 1919’daki Yunan işgaline kadar bir daha Hristiyan idaresi altına girmedi…

Tarihi gerçekleri bilmeden okumadan Türkiye’nin ve egenin İncisi Güzel İzmir ne yazık ki içimizde ki yobaz zihniyet tarafından Yunan işgaline nazire edercesine ‘zihnen işgal’altındadır.

Bu yüzden İzmir’in kurtuluşu tüm ülkede kutlanması gereken ”Kurtuluş savaşının amiral gemisi”dir.

9 Eylül Tüm ülkeme başta İzmir olmak üzere, kutlu olsun, bu uğurda can veren tüm şehitlerimizin başta ‘Mustafa Kemal’ olmak üzere,ruhları şad makamları cennet olsun.

Ne Mutlu Türk’üm diyene…

Sevgilerimle..

Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni

 

 


EGEDE YAŞAM  :::  Özgür İnternet Gazetesi

Halkın ve Sadece Haklının Yanında…

0 0 votes
YAZI PUANI
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
0
Would love your thoughts, please comment.x