İNSÜLİN KEŞFİ
1922 yılında, Toronto hastanesinin bir bölümü komada olan çocuklarla doluydu.
Hepsine diyabetik asit teşhisi konulmuştu…
O zamanlar bu kesin bir ölüm fermanıydı.
Yatakların etrafında, anne babalar sessiz ve çaresizlik içindeydiler.
Ağlıyorlardı umutsuzluk ve sessiz son veda arasında sıkışıp kalmışlardı.
Odadaki hava ağırdı ve o acı kaçınılmazdı…
Ama bu hastalığa, çare bulmak için çalışan “Frederick G. Banting” ve araştırma ekibi devreye girmişti.
Gece gündüz, laboratuvar çalışmaları yapıyorlardı.
Sonunda, “Frederick G. Banting” ve “Charles H. Best’in” köpek pankreasından etkili bir özüt hazırlaması ile keşfedildi.
Bu özüt, diyabetli köpeklerde kan şekerini düşürme etkisi gösterdi.
İki bilim adamı ellerinde şırıngalar ile ve onlarla birlikte hassas bir umut kıvılcımı aşılamak için hastahaneye doğru koştular.
Yanlarında yeni ama denenmemiş bir ilaç vardı;
İnsülin…
Özenle, çocuktan çocuğa geçip maddeyi enjekte ettiler.
Doktorların gerginliği ve ne olduğunu anlayamayan anne babanın inançsız, çocukların yalvarır bakışları eşliğinde bunu denediler.
Ve sonra neredeyse bir mucize gibi ilk çocuğun gözleri yavaş yavaş açıldı.
Kısa bir süre sonra, bir sonraki ve bir tane daha.
Çocuklar birer birer hayata döndü…
Hala umutsuzlukla dolu olan oda bir anda gözyaşları denizine dönüştü.
Bu kez sevinç ve kurtuluş gözyaşlarıydı.
Bu günde, sadece bir ilaç tanıtılmadı.
İnsanoğlunun son nefesine yakınken bile ölümün elinden bile yaşamı nasıl geri aldığına şahit olduğu andı.
İnsülinin keşfiyle Banting ve ekibi tıp tarihindeki en parlak bölümlerden birini yazdı..

KÖTÜLÜK OLMAZSA İYİLİĞİN
SAVAŞ OLMAZSA BARIŞIN
HASTALIK OLMAZSA SAĞLIĞIN
ÖNEMİ KALMAZ
Heraklitos
Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar
EGEDE YAŞAM ::: Özgür İnternet Gazetesi
Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
YAŞASIN CUMHURİYET…
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ…
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…
