YEREL SEÇİMLERE 13 KALA
Yerel seçimlere 13 gün kala miting alanlarını, televizyonlardaki seçim konuşmalarını ve de alanlarda dolaşan adayları ilgiyle izliyoruz. Yurttaşın vergileriyle alınan paralarla, yani yurttaşın parasıyla harcamalarını yapıyorlar. Aldıkları paraların karşılığı olan söylemleri yapamıyorlar, yapmıyorlar.
Hiçbir parti net projelerden bahsetmiyor. Biri birinin dediğine cevap veriyor. Sonra öbürü onun dediğine cevap veriyor. Ekonomi dip yapmış! Bunun çözüm projeleri nedir yurttaş duymuyor. Sanayi nasıl canlanıp üretim şaha kalkacak konuşan yok! Tarım yerlerde sürükleniyor! Hayvancılık can çekişiyor! Çözüm nedir, anlatan yok.
12 Eylül seçim yasaları ile genel ve yerel seçim çalışmaları, atamaları yapılıyor. Yurttaşın tabandan, kendi içinden oluşturacağı adayları yaşayamıyor. Bu tüm partiler için geçerli. Yurttaş tabanda rahatsız. Öfkeli! Koyun yerine konmaktan bıktı artık.
Bu yerel seçimlerde tüm siyasi partilerin üst yönetimleri kendi koltukları ve ikballerine dönük atamalar yaptıklarını ne yazık ki görmekteyiz. Bu anlamda yerel seçimlerde şuan % 15 gibi görünen kararsızlara kırgınları da eklemek gerekir diye düşünenlerdenim. Bu yerel seçimlerde sandığa en az sayısal katılımın olacağı bir seçim olacağı düşüncesindeyim.
Belediye Başkanı ve meclis üyeleri listelerine bakıldığında bu görevlere hayatları boyunca seçilemeyecek kişileri görmekteyiz. Sadece birilerinin eteklerine yapışarak, mezhepsel, bölgesel ayrımcılıkları nedeniyle listede yer bulanların seçimlerini ilgiyle izlemekteyiz! Kısacası ön seçimsiz atamaların seçimlerini yaşamaktayız.
Duyarlı, nitelikli, onurlu seçmen bu 12 Eylül yasalarının uygulaması ile yapılan atamaların oluşturduğu listelere kuşkuyla bakmaktadır. Dolaylı da olsa 12 Eylül yasalarına destek olmak istemiyorlar. Demokratik oluşumlarla, tabandan tavana yapılacak seçimleri özlüyorlar. Tavanda temsilin ancak bu şekilde olacağı kanısı içten içe bir yanar dağ gibi kaynamaktadır.
Bu yerel seçimler halk içinde büyük coşkuları ne yazık ki barındırmıyor. Geniş duyarsız ve kararsız seçmen kitlesini izlemekteyiz. Deve kuşu gibi siyasiler kafalarını bu kitleleri görmemek adına toprağa gömmüşlerdir. Sadece kendilerine söyleneni duymakta görmek istediklerini görmektedirler.
1 Nisan bu anlamda yeni bir miladı oluşturacağı kanısındayım. 12 Eylül yasalarından güç alarak oluşturulan seçim çalışmaları ve atamaların dipten gelen darbesini yaşayacaklardır. Ben tek başına bir siyasi partiyi hedef göstermiyorum. Tüm siyasi partilerde aynı endişeleri görüyorum. İttifaklar tabanda tam bir karşıtlık bulamadığı kanısındayım. Tabanda tüm seçmenlerin kafaları karışık olduğunu düşünüyorum ve görüyorum.
Bu koşullar altında bir yerel seçim oyununu gözlemekteyiz. Aslında esas olan erklerin kendi koltuklarını, saltanatlarını koruma seçimini izlemekteyiz. Umarım 1 Nisan sabahı tabandan gelen dip dalgayı yaşayarak hissederler. Demokratik, ön seçimlerle tabandan tavana temsil yolu açılır. 12 Eylül seçim yasaları yerle bir olur ve değiştirilir.
Ben bu duygular eşliğinde bir yerel seçim tiyatrosunu izlediğimi düşünüyorum. Siz sevgili okurlarım bu konuda ne düşünüyordur? 1 Nisan sabahı bunun cevabını alacağım.
Turan ÇATAL
Araştırmacı ve Yazar
EGEDEYASAM.NET
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.