Ülke Cayır Cayır Yanarken…Muhalefet Nerede?
Kayyumları beklemiyordunuz ve şok oldunuz değil mi?
Şok olmayın, her şey plan dahilinde işliyor!
Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçilmek için hamleler yaptığını düşünmek, gelişmelere çok yüzeysel bakmaktır.
Bu kahvedeki Süleyman’ın da düşündüğü şey ama tarih ve siyaset böyle işlemez.
Gelin yeniden değerlendirelim:
Erdoğan iktidarı tam da beklendiği gibi hamleler yapmaktadır.
1. Erdoğan, önce CHP, sonra DEM belediyelerine kayyum atayarak “özlemle beklenilen barış”a ihanet etmedi! Gerçekten etmedi!
Büyük üst aklın projesi beklenilidiği gibi işliyor.
Erdoğan, bir taşla iki kuş vurdu:
Hem CHP ve DEM’i zorla yan yana getirerek, yani onları birbiriyle dayanışmaya zorlayarak toplum nezdinde itibarsızlaştırmaya çalışıyor hem de CHP’nin tam ortasına bir “bölünme bombası” atıyor.
2. Erdoğan daha önceki twitlerde bahsettiğimiz gibi, “Pentagon Senaryosu”nun gereği olarak açıktan çağrı yapıyor:
“Bize uyum sağlamazsanız, yok olmaya razı olacaksınız!” Böylece hem CHP hem de DEM ve PKK içindeki uyumsuz unsurları, yani denetlenemeyecek kuvvetlere göz dağı vermektedir. “Gözümüzü kararttık ve kararlıyız, gerekirse kuzgun leşe!” mesajı verilmektedir.
3. Erdoğan basit bir iktidar olmayla yetinmeyeceklerini, anayasayı, projenin önünde takoz olan ilk dört maddeye de dokunacaklarını açıktan ilan etmektedir. Gerekirse, 2015’te olduğu gibi suni bir şiddet ve çatışma ortamı kışkırtarak ya da tıpkı 15 Temmuz’da dedikleri gibi bir “Allahın lütfu” sahneye koyarak ve bir oldu bittiyle başta Kemalistler olmak üzere, itiraz edenleri, ayak direyenleri, kendilerine sahnede yer bulamayanları, bir bahane ve provokasyonla “devletin bir numaralı düşmanı” etmeye kararlıdır. Yoksa MHP’nin, bu kadar açıktan mafyayı kullanarak itiraz edenleri “yola getirmesi” nasıl mümkün olabilir?
4. Önümüzdeki süreçte, ta ki herkes hizaya gelene kadar “büyük şoklara” hazırlıklı olunmalıdır.
Amaç çok açık:
YA BÜYÜYECEKSİNİZ YA DA KÜÇÜLECEKSİNİZ!
Büyümek de küçülmek de Türkiye açısından yok oluşun başlangıcıdır!
Türkiye sözüm ona büyütülerek dört parçalı Kürdistan’ın hamisi olacak fakat bu arada komşu ülkelerle savaşmak zorunda kalacak ve böylece emperyalizme daha çok bağımlı hale geldiği için bitap düşerek dağılacak (İran-Irak savaşını anımsayın) ya da bölücü terör ve içteki “yüksek katlardan” kışkırtıltılmış terör ve çatışma ortamıyla küçülmesi sağlanacak. (Antik Yunan’daki Peloponnez Savaşı’nın düşünün en sonunda hem kazanan hem de kaybeden tükenmiş olduğu için Yunan diyarı bir daha çıkamayacağı bir siyasi-kültürel-toplumsal krize yuvarlanmıştı.)
Anlayacağınız “Pentagon Senaryosu” tam olması gerektiği gibi işliyor, ama peki bunları görüp ona göre konum belirleyecek ve tavır alacak muhalefet nerede?
Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar
EGEDE YAŞAM ::: Özgür İnternet Gazetesi
Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
YAŞASIN CUMHURİYET…
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ…