TİRE URGANCILIĞI
Tire’nin bu kadar meşhur…
Tarihe geçmiş…
Hatta, birçok kişinin ekmek kapısı olan bu mesleği azda olsa hâlâ sürdürenlere saygı ile…
Sağlamlığı ve beyazlığıyla Anadolu’nun her yanında şöhret kazanmıştır Tire urganı.
Öyle ki ;
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u da fethederken Tire’li ustaların ördüğü urganlarla gemilerini Haliç’e çektirdiği rivayet edilir.
Böylece “Tire malıdır” diye kalitesi marka olmuş Tire urganı
Kendisini tarih sayfalarından birine bağlamıştır.
Eskiden sadece Rıfat Usta gibi cefakar erkeklerin uğraştığı bu el sanatı büyük bir disiplin içinde sürdürülerek günümüze kadar gelmiştir.
O zamanlarda usta başları hileli urgan yapanları cezalandırır, hatta meslekten reddedermiş.
Tire urganı hep kalitesi ile anılsın diye.
Kendi gibi, urganın urgan olma macerası da upuzun…
Haftalık bir programla işlenen urganlar için, urgancılar önce kendir alırlar…
Kendirini alan usta çalışmaya başlar…
Kendiri döver, tarar, “sle” denen ince ipler yapar…
Sle’ler topluya…
Toplu’lar urgana dönüşür.
Daha tamamlanmamıştır urganın serüveni…
Toplular iki kişi tarafından çark yerine kurulan bükme dolabında bükülür…
Ve bükülen urganlar belli bir oranda kısalır, buna “kısır yeme” adı verilir.
Bağlama,
Düğümleme,
Sarma,
Paketleme,
Balyalama…
gibi birçok işte kullanılan urganlar tamamlanır…
Tire’yi bilmeyen insanlara uzanabilmek, ulaşabilmek için satışa gönderilir.
********************************
İNSANA; KENDİNİ BİL
Demesi sadece gururunu kırmak için değildir.
Değerini bildirmek içindir.
“Birine değer verdikten sonra düşünüp taşınmak değil,
Düşünüp taşındıktan sonra birine değer vermek gerekir.”
Marcus Tullius Cicero
********************************
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
BARAJ :%7 ***** %1 – %2