Olduğunuz gibi görünün…
Olduğun gibi görün, göründüğün gibi ol, diye biten anlamlı sözlerin son deminde üstad, hünkar ne anlatmak istemiş ?
Günümüze geldiğimizde durum nedir ? Bir bakalım..
Her konuda olduğu gibi hiçbir işi ‘zan’sız kılıfsız yapamıyoruz, zaten sürekli maskeyle dolaşan bir ”güruh” halinde yaşayan ölüleriz.
Zan demişken, en kötü ruh halidir zan elde somut veriler olmamasına rağmen, birisi ya da bir olay hakkında hükme varmak,tereddüt ile şüphe altında kalmaktır.
İşte tamda buradan konuyu ele almak istediğimde tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sahte hacı hoca ilişkileriyle, birileri inanç sistemi üzerinden nemalanmak konusunda müthiş bir yol katetmektedir.
İslam dininin, Peygamberin vefatından sonra başına bela olan en büyük yıkımın ve İslam ülkelerinin teknolojiden, akıl ve bilimden uzaklaşarak fakir kalmasının sebebi ,söz konusu inanç olunca aklını kullanamayanların,halkları düşürdükleri vahim hallerdir.
Ben kısaca özellikle ülkemiz de büyük pirim yapan ve kayda değer paraların döndüğü uzak doğu felsefesini biraz irdelemek istiyorum;
” Hinduizm, budizm, jainizm ”öğretilerin de meditatif uygulamalarla yapılan ritüeller bütünü kabaca ‘YOGA’ başlığında toparlandığında, yapılan sportif faaliyette vücudun ve aklın dinanizmi ni sağlamak,ruhsal enerjiyi dengelemek, çalışmayan kanalların bütünselliğinde İnsanı varlığında ki süreci sorgulamak ve en önemlisi sağlıklı bir yaşama adım attırmak amacı DOĞRU eğitmenle muhteşem sonuçlar vermektedir.
Birde madalyonun arka yüzü var, yine uzak doğu felsefesin de bazı ritüeller ülkemizde de kabul gördüğü gibi,hiçbir temel argümana bağlı olmadan, kulaktan dolma alıntı bilgilerle üç beş yoga dersi almış ve bunu akademik kariyermiş gibi sunan bu yolla paralar kazanan üstelikte bu mesnetsiz yaklaşımlarını sahte bilgelikle sunanların estirdiği sosyal terör, ve yine doğru dürüst okuma yazma bile bilmeden ezberlediği birkaç Arapça kelimeyle yanlış ezberlenen dualarla insanları inanç sistemi üzerinden sömüren şeyhler, şıhlar, yaptıkları ‘’Din tüccarlığı’’ üzerinden, toplumun geri kalmasının en baş faktörleridir.
Aslında evrende ki hiçbir şey olduğu gibi görünmemektedir, bizler neyi nasıl görmek istiyorsak var olan odur. Beynin yanılsamaları ,bize oynadığı oyunları bir başka yazımda kaleme alacağım.
Şimdi konuyu toparlayacak olursam, dişleri bozuk bir diş hekimi sana ne verebilir ?
Kendi obez bir diyetisyen sana ne fayda sağlar ?
Fosur fosur sigara içen bir kalp ve damar hastalıkları uzmanı ne kadar inandırıcı olur ?
Çocuğu olmamış bir çocuk psikolog sadece okuduklarıyla sana ve çocuğuna ne kadar yardımcı olabilir.?
Uzak doğu felsefesin de temel görüş, aklını ve vücudunu sağlıklı ve huzurlu kılmak adına her türlü uyuşturucudan, içkiden, sigara ve türevlerinden uzak durmakla ilk adımın atılıp bunu yaşam felsefesi olarak benimsenmesi gereken bir öğretinin hocası kendi ikilem yaşıyorsa sana ne kadar faydalı olur ?
Burada örnekler çoğaltılabilir, tüm bu sistem de seni NİRVANA ya ulaştırmak adına kendini kapitale adamış cebini düşünen bir yaklaşım tabii ki yorumunuza muhtaçtır.
Her konuda olduğu gibi işini doğru ve samimiyetle yapan her kim olursa olsun, her ne iş yaparsa yapsın, onlara saygım ve sevgim sonsuz, bunu tam ehliyetle liyakatle yapabilenler elbette para da kazanacaktır, buna itirazım olamaz.( Liyakatle ilgili ‘Niteliksizlik’ yazımı mutlaka okuyunuz)
Uyanık kalmak, ayılmak, hepimizin en başta dikkat etmemiz gereken en önemli unsurdur.
Sonra ”kandırıldım” demekle işin içinden sıyrılamazsın.
Sevgilerimle..
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net