II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki devletler bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleştiler.
İnsan Hakları Bildirisi, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından Haziran 1948’de hazırlandı ve 10 Aralık 1948’de Genel Kurulun Paris’te yapılan oturumunda kabul edildi.
Oturumda, 6 sosyalist ülke bu ilkelerin bazılarının “Burjuva sınıfından olan insanların sınıf çıkarını koruduğu ve işçi sınıfının egemen sınıflarla uzlaşmak zorunda bırakacağı” gerekçesiyle çekimser kaldı.
Bildiri, bu çekimser ülkeler ile Suudi Arabistan ve Güney Afrika Birliği dışında kalan ülkelerin oylarıyla kabul edildi
marksist olduğunu belirten Küba Devrimi lideri Fidel Castro konu hakkında şu görüşleri beyan etmiştir.
:”Bizler çoğu kez insan hakları üzerine konuşuyoruz. Ama aynı zamanda insanların hakları üzerine de konuşmalıyız.
Diğerleri lüks otomobillere binebilsin diye neden bazı insanlar çıplak ayaklarıyla yürümek zorunda?
Diğerleri 70 yıl yaşasın diye neden bazı insanlar 35 yıl yaşamak zorunda?
Diğerleri müthiş derecede zengin olsun diye neden bazıları berbat bir şekilde yoksul olmak zorunda?
Ben, bir parça ekmeğe bile sahip olamayan dünya çocuklarının adına konuşuyorum.”
Yukarıda fark ettiniz mi bilmiyorum ama, çekimser kalan ‘’Suudi’’ler acaba kendi içlerinde
özümseyemedikleri çağdaş yaşamın gerekliliği olan herkese eşit haklar ışığında özellikle
kadınlara çektirdikleri onca zulmün, ortadoğuda bir çok kirli işlere Amerika’nın maşası olarak
kendilerini konumlandırdıklarından mı? Bu bildiriye çekimser kaldılar.!
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerinin (BAE) ABD’den aldığı silahları, EL KAİDE
bağlantılı gruplar dahil ‘Sadakat’ karşılığında birçok gruba ve kabileye verdiği ortaya çıkmıştır.
Kendilerine İslam diyenler ve İslamiyetin ilk hareketinin başlatıldığı ve kutsal kitabın indirildiği bu
Coğrafya da yaşayanlar kanlı elleriyle secdeye yatıp kalkmaktan başka hangi İnsani değerlere
dokunabildiler,ayetlerde yazan her şeyin tam tersi uygulamalarla Allah’ın onlara nasip ettikleri
zenginlikleri hangi yoksula, masuma,yetime harcadılar ?.
Şimdi söz konusu Batı Medeniyeti dedikleri eli kan içinde olanlar 60 yıldır ülkemizde ki her türlü
terör faaliyetlerinin sponsoru olarak onbinlerce şehit vermemize neden olmadılar mı ?.
Emperyalist güçler dediğimiz diğer, Malum Devletler ; medeniyet ahlakına sığmayan her türlü
kahpeliği soysuzluğu, hırsızlığı, Demokrasi getireceğiz kılıfıyla işgal ettikleri yerlerde ,katlettikleri
çoluk çocuk kadın demeden ırzına geçtikleri, onca masum İnsan varken,sömürgecilikle elde
ettikleri her türlü zenginleri ardından, sırtlarını dayadıkları göstermelik kanunlarla özel çıkarılan
beyannamelerle kendi vicdanlarını asla kurtaramayacaklar.
Her türlü kepazeliğin ardından ilan ettikleri sözüm ona, ‘’İnsan hakları’’ günü kutlu olsun.
Sevgilerimle..
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com