HAYATIN ÇİÇEĞİ SAKURA
Japonya’nın kalbinde bahar geldiğini müjdeleyen bir ağaç vardır;
Sakura, yani kiraz çiçeği…
Adında “kiraz” geçse de meyve veren kiraz ağaçlarıyla ilgisi yoktur;
O, yalnızca süs için yetiştirilen eşsiz bir çiçektir…
Sakuralar açtığında ülke adeta başka bir renge bürünür.
Parklar, bahçeler, tapınak avluları pembe ve beyazın büyülü tonlarıyla kaplanır…
Japonlar bu döneme öylesine önem verir ki, yeni eğitim ve iş yılı bile sakuraların açtığı günlere denk getirilir.
Çünkü Sakura, doğanın uyanışıyla birlikte yenilenmeyi ve yeni başlangıçları simgeler.
Ama bu çiçeklerin güzelliği kadar hüzünlü bir yanı da vardır.
Açtıktan kısa bir süre sonra, sadece iki hafta içinde dökülmeye başlarlar.
İşte tam da bu yüzden, sakura insanlara;
🔸Yaşamın faniliğini,
🔸Güzelliğin kırılganlığını,
🔸Anın değerini hatırlatır.
Japon kültüründe buna “mono no aware” denir.
“Her şeyin geçici olduğunun bilinci.”
Sakura zamanı Japonya’da insanlar aileleri ve dostlarıyla parklarda toplanır;
“Hanami” adı verilen çiçek seyretme geleneğiyle bu güzelliği birlikte kutlarlar.
Bir ağacın altında toplanan yüzlerce insan, aslında aynı gerçeğin farkındadır:
Hayat, tıpkı sakura gibi kısadır;
En güzel anlar ise, yaşanıp giderken fark edilenlerdir…
Samurayların Sakura ile Bağı
Geçmişte sakura, samuraylar için de çok özel bir anlam taşırdı.
Çünkü bir samurayın yaşamı, tıpkı sakuranın ömrü gibi kısa ve görkemli olabilirdi.
Çiçeklerin dalından düşüşü, samurayların “onurlu bir ölümü” kabullenişiyle özdeşleştirilirdi.
Bu yüzden sakura, savaşçılar için;
🔹Hem güzelliğin,
🔹Hem de cesaretin,
Sembolü haline geldi…
Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar
EGEDE YAŞAM ::: Özgür İnternet Gazetesi
Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
YAŞASIN CUMHURİYET…
MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ…
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…