“Hayat acımasız,” !..
Evet hayat çok acımasız değil mi ?
Hepimiz yaşamımızda bu tümceyi mutlaka bir çok kez tekrar eder dururuz, zaman zaman bu tümceye gereğinden fazla olmadık anlamlar yükleriz ve sonra kendimize acımaya başlarız.
İşte insanın kendi kendine yarattığı, ikilemden çıkamayıp dünyaya gelişinin var oluşunun tüm suçunu yüklediği, yaşam zincirinin kopmaya başladığı süreç böyle başlar.
Bu ister bir aşk acısı olsun,ister akademik başarısızlık, ve isterse de fiziksel görünüşe isyan hepsi insana dair bazen kader dediğimiz bazen tutunamamanın verdiği boşlukta, kendimizi çaresiz hissettiğimiz serzenişlerin isyana dönüştüğü anlardır.
Burada bunları kişiselleştirmemek adına tek tek yazmadığım, her insana göre değişen,farklı boyut ve biçimde olan,zaman ve mekan kavramlarının farklılıklar gösterdiği birinin diğerinden daha acımasız daha kötü göründüğü ancak tamamen kişinin kendini bağlayan, kendinden başka kimseye açıklayamadığı, başkalarının gözünde küçük görünse de kendine göre büyük önem arzeden,o kişi için yaşamsal şeylerdir.
Son demde hala anlayamadığımız tek bir gerçek var.
Oda ’’ölüm’’ tek değişmeyecek olan ve asla değiştiremeyeceğimiz tek gerçek budur.
Dünya da yaşarken başımıza gelen her ne olursa olsun bunu kadere, talihe, bahtımıza bağladığımız, içinden çıkamadığımız kısır döngüde kalan, ’düşünüş’ şeklimizdir.
Dünyaya kazık çakmış ,hiç ölmeyecek gibi yaşamamız, bu duyguyla başedemeyeşimizin nedeni ,bu bakış açısının bizi dipsiz kuyularda hapsetmesine izin vermemizle alakalıdır.
İşin felsefesi ;
Kimseye muhtaç olmadan bir lokma ekmek bulabiliyorsak, karnımızı tıka basa doldurmadan,sağlığımızı etkilemeyecek kadar beslenebiliyorsak, kirada olsa başımızı sokacak bir odamız bile varsa,kimseye el avuç açmadan beleş yaşamaya,asalak olmaya karşı bir duruşla,kimsenin malında, bağında,bahçesinde ve ailesinde gözümüz olmadan başkasının ne yiyip içtiğine hasetlenmeden,kendi olanaklarımızın elverdiği şekilde yaşam kurarsak, inanın ki son nefesimize kadar huzurlu özgür bir yaşam süreriz, üstelikte hiçbir bedelin bu özgürlüğümüzü satın almasına olanak olmadığı bir maneviyatla kalben Dünyanın en zengin kulları olarak ömrümüzü tamamlarız.
Bu bakış açısı bizi egodan, kibirden, fesatlıktan ve en önemlisi de Ahlaksızlıktan korur.
Yaşamımızı doğaya, evrensel sevgiye dönük kurarsak tarifi imkansız duygularla bezeli bir hayatımız olur.
Sevgiyle ve sevginin gücüyle kalın.
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com
