SELÇUKLULARIN Devlet kurduğu an itibariyle, bu kadim topraklarda cesaret ve asgari güçle ayakta kalabiliyoruz.
Siyasi iktidara kim gelirse gelsin, kim idare ederse etsin, bu işin bir de diplomasi ayağı var ki bu alanda sürekli hatalar yapılması bu işin sebep sonuç ilişkisidir.
ATATÜRK ‘’ordular ilk hedefiniz Akdeniz dir.’’ sözünü sadece o sırada düşmanımız olanları denize dökmek adına söylememiştir, bu sadece o anki durumun sonucudur, asıl hedef ileri de başımıza geleceklerin habercisidir.
FETÖ örgütünün ilk kalkışması neden Deniz Kuvvetlerinde başlatılmıştır?
Bir çok değerli komutanımız bu uğurda ölmüş yada emekliye sevk edilmiştir.
Emperyalistler ve Çin ordusu da dahil bizim en uzun kıyıya sahip olan tek devlet olduğumuz gerçeği ortadayken, bizi adeta ‘’sıkıştırılmış bir gölde kayıkçılık’’ yapmaya zorlamaları ellerinde ki yunan maşasını kullanarak ‘’ion denizi’’ ütopyasıyla Akdenizi yunan denizi olarak tanımaları bu bölgedeki enerji alanlarının talan edilmesinin çok ötesinde bir plandır.
İlk defa 1096 yılında Müslümanlara karşı Papa ve Avrupalı Katolik Hristianların başlattığı seferler daha sonraları aynı ruhu taşıyan tüm Emperyalist Ülkelerin bitmek bilmeyen ülküsü haline gelmiştir.
İmparator Konstantin tarafından 330 yılında Doğu Romanın başkenti ilan edilen eski adı constantine olan bu gün ki İstanbul 1453 ten 1923 yılına kadar 470 yıl Osmanlı İmparatorluğu tarafından başkent yapılmıştır.
İşte bu durum hala yunanlıların bitmek bilmeyen ele geçirme arzusunu hala diri tutmaktadır bunun en basit sebepleri ise şöyledir.
Asya ile Avrupa arasında bir geçiş noktası,
-Akdeniz’e inmeye müsait ve dolaysıyla Afrika’ya ulaşımı olan,
-Karadeniz ticaretini kontrol edebilecek,
-Zengin, tarıma elverişli, balıkçılık yapılan,
-Sağlıklı, yeniden imar edilmeye müsait,
-Hem Asya kıtasını hem Avrupa kıtasını hem de Ortadoğu’yu kontrol edebilecek hakim bir pozisyonda olan eski bir Antik Yunan kentidir.
Buraya hakim olamayan Yunan maşası ve Emperyalistlerin gözünü diktiği ve bizim geçte olsa ilan ettiğimiz MAVİ VATAN projemizle savunduğumuz AKDENİZ çok hayati önemdedir.
20 yıldır yazıyorum bizim bu ülkümüzü savunabilmemiz için çok güçlü bir orduya ve teknolojik sistemlere sahip olmamız gerekmektedir. Savunma sanayi hamleleri büyük bir ivmeyle bize adeta çağ atlatmıştır, yeri gelmişken emeği geçen her kişiye minnettarım hepsini ayrı, ayrı tebrik ediyorum.
50 yıldır başımıza sardıkları Terör belasıyla bizi meşgul ederek bir çok cana mal olan bu süreçte ordumuz doğal olarak her an savaşa hazır hale gelmiş diğer ülkelerin yılda bir tatbikatta attığı birkaç mermiden çok daha fazla sıcak çatışmalar ve milyonlarca mühimmatla Dünyanın savaşa hazır en önemli ordusu olmamızı sağlamıştır.
Elbette bedeli Şehitlerimizin kanıyla ödenmiş çok ağır bir travmadır.
Tek çözmemiz gereken eski yaralardan kurtulmak, sağ-sol çatışmalarından bir fayda görmediğimizin bilinciyle söz konusu Vatan olunca tek bir vücut tek bir yumruk halinde tek bayrak altında Ordumuza, silahlı güçlerimize sahip çıkmaktır.
Unutmayın ki ordular siyasi iradenin hatalarıyla hataya zorlanır hiçbir Vatan sever ordu bilerek isteyerek ölümcül hata asla yapmaz.
Hepimiz bu Vatanı istisnasız çok seven bu kadim topraklarda doğmuş büyümüş ve yine bu toprakların bağrına gömülmüş ve gömülecek olan, neferleriz.
Durum vahim olsa bile ATATÜRK ‘ün söylediği gibi ; Böyle durumlar gelecekte sizi bekliyor olsa da Milletin asil iradesi ve cesareti Emperyalistleri def edecektir.
Bizde bu yüreği taşıyan Vatan evlatları her daim asker olarak göreve hazırdır.
Ne Mutlu TÜRK’üm diyene.
Sevgilerimle.
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com