Toplumda duyarlı olmak,yazar, şair, aydın olmanın da ötesinde “İNSAN” olmanın koşuludur.Duyarlılık, yaşam boyunca olaylara karşı yaklaşım,yorum ve tavır almadır.Duyarlılığın kaynağı ise, tabi ki, Eğitim, kültür ve ahlaktır.
Toplum bu üç anlayıştan yoksun olursa, kendini hayatın akışına kaptıran,günü birlik yaşayan,geleceğinden kaygı duymayan, suskun ve kaderci bir yapıya bürünmüş olur ki, böyle bir yapı rejim ve demokrasi açısından son derece tehlikelidir. Böyle bir toplum, kendi bilgi ve gücüne değil, hep bir kurtarıcı bekler durumdadır.Kurtarılmak için, kimi MEHDİ, kimi MESİH, kimi ATATÜRK gibi birilerini bekler.Ama buna ne zaman yeter, ne ömür yeter, nede hayaller gerçek olur.
Çünkü ne Mehdi, Ne Mesih, nede Atatürk geri gelmeyecektir.
Sonra durup düşünürüz. İçine düştüğümüz sıkıntılara çareler ararız.Bizi sıkboğaz eden problemlerimizin kaynağını araştırmaya başlarız.İşte bu arayış duyarlılığın başlangıcıdır.Bu arayışa sıkı sıkıya sarıldığımızda, gerisi kolay.Çorap söküğü gibi gelir.
İnsan olarak sosyal yaşamımızda , bizi ve çevremizi rahatsız eden konularda Duyarlılığın bireysel olarak değil, toplumsal olarak dayanışma içerisinde ele alınarak,hizmet alanına sokulması gerekir.
Yazılanlar, konuşulanlar, tartışılan ve seyredilenler olduğu gibi kalırsa, “DUYARLI” davranılıp tavır alınmazsa toplum ilerlemez.Çünkü, Duyarlılık tavır almanın anahtarıdır.Yeter ki elimizdeki bu anahtarı kullanmasını bilelim.
Birey in duyarlı olması sadece kendisi için değil, toplum için, gelecek kuşakların daha iyi ve güzel bir dünya yaşamı için gerekmektedir. İnsan hakları için, demokrasi için , Adalet için duyarlı olmak, toplumun gelecekteki yerini, rejimini ve yaşamını belirleyecektir.
Saygılarımla.
Gazi KESKİN
Araştırmacı Yazar-Şair-Gazeteci
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com