CHP İZMİR BAŞKAN VE MECLİS ÜYESİ ATAMALARI
1980 askeri faşist darbesinin seçim yasaları tüm siyasi partilerin ortak yaklaşımı ile inadına değiştirilmiyor. Neden mi? Bu yasaların anti-demokratik yapısından hepsi besleniyorlar. Parti içi demokratik yapıyı rafa kaldırıp, kendi koltuklarının devamını sürdürmenin aracı olarak kullanıyorlar. Sonra biz 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesine karşıyız safsatasını biz seçmenlere yutturmaya çalışıyorlar.
Mevcut yasalar ile kurulmuş ve TBMM de sandalyesi bulunan tüm siyasi partiler Türkiye yurttaşlarının gözünün içine bakarak yalan söylüyorlar. 1980 askeri faşist darbesine karşı olmanın en temel uygulaması o dönemin yasalarını TBMM de rafa kaldırıp tarihin arşivlerine gömmektir. Bunu yapmadığınız gibi o dönemin seçim yasalarını keyifle ve utanmazca kullanıyorsunuz!
Parti içi demokrasiyi rafa kaldırıp atamalarla, liyakat, bilgi, birikim, emek, ahdı-vefa gibi olguları dikkate almadan kendi ballı koltuklarınızın devamı uğruna eş, dost, yakın, akraba, mezhepsel, bölgesel yaklaşımlarla tıpkı feto mantığı ile atamalar yapıyorsunuz! Seçmeni torbada keklik sayıyorsunuz!
İzmir geneline gelindiğinde iki kutuplu seçimin ortaya çıktığını görüyoruz. AKP ve CHP ekseni içerisinde bir yapılaşmayı görmekteyiz. Her iki partinin yaklaşımı yukarıda çizdiğim tablodan ibarettir. Sokakta tüm siyasi parti tabanının rahatsızlığı kesinlikle budur! Bilginiz olsun istedim.
Gelelim İzmir CHP Başkan atamalarına; Başkan atamalarına tüm partililer karşı ve rahatsız! Seçim öncesi ölü toprağı misali eleştirilerini yüreklerine gömmüşler. İçten içe volkan gibi yanmaktadırlar. Büyükşehir ataması beklenip tabanın sabrının patlamasına ramak kala yapılması, projelerin çok geç alel acele açıklanması hep bir sıkıntıyı yansıtmaktadır.
İlçe atamaları ise tam bir keyfiyet içermektedir. O ilçeyle ilgisi olamayan atamalar, bir ilçede bir sürü aday varken dışarıdan ilgisiz atamaların yapılması! Hele Buca Aziz Nesin lik bir olay diyebilirim. Sen Başkan adayını kursuda tanıt, elini kaldır. İlçe seçim kurulu aşamasında Başkanlık aday talebi bile olmayan bir kişiyi Başkan adayı yapıver! Tam bir keyfiyetten başka bir şey değildir. Başkan aday atamalarında akraba, yakın, mezhepsel seçeneklerin öne çıktığını da ne yazık ki ibretle izlemekteyiz. CHP gibi bir partide bu algıların bile öne çıkması, konuşulması kelimenin tek anlamıyla utanç vericidir.
İlçe meclis üyeleri atamaları ise Başkan aday atamalarından daha kötü olduğunun altını çizmek isterim. Bu atamalarda da liyakat, bilgi-birikim, partili bilinci, emek, ahdı-vefa aranmaksızın bölgeciliğin, mezhep anlayışının, akraba, yakın kayırmasını, iş ortağı, sağ ve sığ partilerde görev almışları ve hatta feto ile bile adı anılır kişileri listelerde görüyoruz!
İlçe Başkanları kendi İlçe örgütlerinin bile önerilerini dikkate almadan ve hatta kendi yönetimine yalan söyleme gayreti içinde olduklarını ne yazık ki bu meclis listesi oluşumlarında yaşıyoruz ve yaşadık.
12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin seçim yasalarını keyiflerince kullanan siz parti erkleri CHP nin altı okundan biri olan DEVRİMCİLİK ilkesiyle nasıl çeliştiğinizin aynaya bakarak özeleştirisini önce kendinize yapınız! Yüzünüzün kızardığını ve utandığınızı kimse görmesin diye kapalı bir yerde aynaya kendi yüzünüze bakın diyorum.
Bu koşular altında 03 Mart 2019 da listelerin kesinleşmesini ilgiyle izliyoruz. Seçimler parti erklerimize hayırlı uğurlu olsun. Kalın sağlıcakla sevgili okurlarım.
Turan ÇATAL
Araştırmacı ve Yazar
egedeyasam.net
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.