1960 (27 mayıs 1960)yılında ihtilalde gözlerimi dünyaya açarken, o’anda bile ebebeynlerimin psikolojik ruh hallerinden, yaşadıkları binbir çileden yorulan bedenlerinden negatif enerji ile yorgun doğdum.
Sırasıyla şunları yaşadım.
Talat Aydemir ve arkadaşlarının,21 Mayıs 1963 tarihlerinde yeni bir darbe girişiminde bulunmaları ve başarısız olmaları sonucunda idam edilmeleri.
Önce 12 Mart 1971 muhtırası, ardından 1972 yılında devrimcilerin idam edilmesi.
12 Eylül 1980 darbesi askeri cuntanın hükümet yönetimini devralması. Özgürlükleri kısıtlayıcı ucube bir anayasanın devreye alınması.Bir çok gencimizin idam edilmeleri.
28 Şubat 1997 Milli Güvenlik Kurulu’nun irticaya karşı başlattığı ordu ve bürokrasi merkezli bu süreçte, post-modern darbe yapılması.
27 Nisan 2007 tarihinde,Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklaması ile internet aracılığıyla yapıldığı için’e-muhtıra açıklaması.
15 Temmuz 2016 daki FETÖ ayaklanması ve Türkiye Cumhuriyetine dış güçlerin içeriden de satılmış yandaşlarla birlikte, savaş açması.
Tüm bu yaşadıklarımdan yorgunum.
Memleketimin 50 yıllık girdaplarında akıl oyunları yapmaktan,darbelerden, 1,5 yıl boyunca toplantı üstüne toplantı yapan ve ülkeyi Demokrasi adına ileriye taşımak için bir araya gelen 6 lı komedinin 1.perdesinin sona ermesi ve 2.perdeye geçerken seyircinin bu beceriksizliğe koyacağı tepki ile,salonu terk etmesi endişesinden yorgun ve üzgünüm.
1938 yılından sonra ki süreçlerde,Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bıraktığı mirası hoyratça çarçur eden, ego ve koltuk sevdasından kurtulamayan sürekli hatalar manzumesinde ileriyi göremeyen gerçekten Vatan aşığı demokrat bir liderin bir türlü çıkamamasından üzgün ve çok yorgunum.
Siyaseti okuyamayan, öngörüsüz yaklaşımlarla günü kurtaran ve diğer partilerde olmayan demokrasiyi kendi partilerinde yaşatacaklarını söyleyerek güya ülkeyi ileriye götürecekleri masalıyla yeni kurulan onlarca partinin bir adım ileriye götüremeyecek vizyonsuz,temelsiz dürtülerle sadece” politika”yapmak adına halkın umutlarını, geleceklerini çalmalarından yorgunum, hemde çok yorgun.
Bu ülke yordu beni…
Sevgilerimle…
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
TARİHTEN DERS ALINSAYDI TARİH TEKERRÜR EDERMİYDİ…