Özgür İnternet Gazetesi – Halkın ve Sadece Haklının Yanında…

BU KAFA, İZMİR’E AŞKLA HİZMETE KATKI SUNMAZ.

BU KAFA, İZMİR'E AŞKLA HİZMETE KATKI SUNMAZ.

206

Adnan Oktar’ı tanırmısınız bilmem ama tanıyanlar için söylüyorum, fotoğraf tamda onu çağrıştırıyor. Türkiye’de bu tür manzaralar mümkündür ama bu, Türkiye Cumhuriyetinin çağdaş kenti Izmir’de, ülkenin kurucusu çağdaş kimliği tescilli Cumhuriyet Halk Partisi’ nin kazanmış olduğu çağdaş bir belediye’de olamaz.

Bu fotoğrafta başka ne olsaydı uyardı derseniz, kadınların başına türban, yada aşırı makyaj, silikonla müdahale edilmiş halleri olan bayanlar uyardı. Bu iki halin adresinide belirtmeye gerek yoktur…

Bu görüntü, dünya kadın emekçilerini ve o vesile ile kadınların günü olan 8 Mart’ı kutlarken verilmiş bir fotograf üstelik. Ben, daha çok o karede yer alan kadınları kınıyorum. Kendilerini yücelten, onurlandıran böyle bir günde, kendilerini sıralaraştıran, değersizleştiren bir davranış içerisinde olmuşlardır bu davranışları ile. Adeta , ” Bizim günümüz ama, erkek egemenliğine eyvallah ” demişler.

AŞKLA İzmir’ in başkanı, mimarı bu tabloyu haketmiyor. Çünkü bu tablo onun kişiliği ile, vizyonu vede misyonu ile örtüşmüyor. Bu tablo Cumhuriyet Halk Partisi ve çağdaş Türkiye Cumhuriyeti ile hiç örtüşmüyor.

Böyle önem bir günde, bu tür gafları çekinmeden göstermiş olan tepedeki bir kişinin, sayın başkana itina ile, güven duyulacak işleri üreteceğine inanılmaz. Bu davranış aslında bir karinedir. Bu fotograf, ilgilisinin kapasitesi, üretkenliği, adına yeterli olamayacağının net bir anlatımıdır. Zaten bunun böyle olduğu da bu güne kadarki eylemleri ile tescillidir. Önceki başkan döneminde yapılan işler, sadece standart olarak bilinen projeler olup, ona ek değerler sunulmadan aktarılmış ve onun uygulayıcı kadrolarının marifeti ile bitirilmiş olan işlerdir.. Başarılmış gibi lanse edilen, ancak detaylar incelendiğinde, orada da bir çok hataların ve yetersizliklerin olduğu da somut gerçeklerdir. Hatta bir çoğunda rantabl olmayan, birilerine kazanç temin etme içerikli işler olduğuna dair ciddi emareleri içerisinde de barındıran işlerdir.

Ben bu fotoğrafı gördüğümde daha önceki tarihlere ait olduğunu düşünmüştüm. Ancak kaynağından teyit aldıktan sonra, doğru olduğunu görünce gerçekten şaşırdım.

Son yerel seçimlerden sonra, İstanbul, Ankara ve İzmir Büyük Şehir Belediye Başkanlıkları için ap ayrı bir sayfa açılmıştır. Tunç Soyer ile bu sayfa daha farklı açılmış olup, ona uyumlu yapısal dönüşümü zorunlu kılmıştır.Önceki dönemin vizyon ve misyonu ile koşullanmış yönetsel bir yapı ile, yeni başkanın vizyon ve misyonuna uyumlu performansın yakalanmasında zorlukların yaşanacağı bilimsel bir gerçektir.

Bilmiyorki “A” takımı, örgütün lideri için son derece hayatı önem taşır. Koşulsuz ve hiç bir tereddüte yer olmaksızın, örgütün liderinin belirlemiş olduğu perspektif ile örtüşen tepe yöneticileri, başarılı yönetimin olmaz ise olmazıdır. Bu “A” takımının ürettikleri bir birimlik fayda veya zarar, aşağıya doğru geometrik bir artış ile yansır. O nedenle başkanın “A” takımı, onun insiyatifinde ve liyakatında esas alındığı bir yöntem ile mutlaka oluşturulmalıdır. Kaldı ki bir önceki dönemde başarılı olunsa dahi, “A” takımı yine değişmelidir. Çünkü, bir önceki yönetimin felsefesi ile yoğurulmuş, lideri ile duygusal bağlar dahil, başka bağlarında etkisi ile, küçük bir olasılıkta olsa kalıtsallaşmış bir yapıyı, kendinize tam uyumlu hale asla getiremezsiniz. Örgütlerde bu olanaksızdır. Nitekim yeni başkan, bambaşka söylem ve iddialar ile vermiş olduğu mücadelesinin sonunda liderlik koltuğuna oturmuştur. Bu iddialarının inandırıcılığı, bir öncekinin dönemin devir alınan “A” takımını değiştirmek ile başlar, onunla birlikte uyumlu kadronun başarılı yönetimi ilede güçlenerek devam eder.

Her şeyden önce başkan veya lider, ” A” takımını oluşturduğu hamle ile kendi özgüvenini güçlendirip kanıtlarken, hedef kitlesinde önemli mesajları da vermiş olur. Kısacası bir çok yönden bu davranış, lidere bir çok alanda getiri sağlar. Kaldı ki bir önceki dönemin A takımı için, o günün koşullarında niteliklerini kanıtlayıcı bir hikayeleride yoktur.

Yoruma kapalı.