Yolu sevgiden ve saygıdan geçen her bireye selam olsun.
Uzun zamandır canım yurdum insanlarını takip etmekteyim.
Bu takip sürecinde sosyokültürel yapımızın giderek bozulduğunu gözlemlemekteyken, buna paralel olarak ta dilimizin tamamen kaygı verici kayıplara ulaştığını üzülerek görmekteyim.
Bir Milletin çökmesi için 3 unsurdan;
Birincisi; O Ülkenin Tarihini unutturmak yada dejenere etmek,
İkincisi; O Ülkenin Dilini bozmak,
Üçüncüsü ; O Ülkenin Dinini bozmak gelmektedir.
Bu üç unsur üzerine 200 yıldır planlar yapılmakta ve de bunda kısmen de olsa başarı göstermekteler.
Kimler ?..Elbette bizi bize bırakmak niyetinde olmayan tüm ülkeler.
Burada isimlerini saymama nedenim o kadar çoklar ki ,içlerinden çok azını düşünmek ,bizi beyin tembelliğine itecektir.
Bu sistem içerisinde (sistem demem planlı ve sistematik olmasındandır.) o kadar derin ve uzun vadeli planlar hayata geçirilmiştir ki, bizim derin uykuda olan gözlerimiz, ve de beynimiz uyuşmuş halde, tüm bunlardan bir haber olmaktadır.
Bu planlar, akıl almaz oyunlarla yazınsal ve görsel medyayla sürekli beynimize ve de görsel hafızamıza enjekte edilmektedir.Bunlardan en başta gelenleri ister inanın ister inanmayın sevgili dostlarım, DİZİlerle ve reklamlarla yapılmaktadır.
Şöyle bir çevrenize yakınlarınıza hatta kendinize bakın lütfen,dizi seyretmeyen neredeyse hiç kimse kalmamış durumda,hatta ben gibi hiç dizi izlememiş bir sanatçıyı bile acımasızca eleştirmekteler,yaklaşık bu beyin avcılığının 20 kusur yıldır başlattığı kartel sömürüsü düzeninde, toplumun şiddete,umursamazlığa,saygısızlığa,geleneklerden uzaklaşmasına, sokakları teksasa döndüren adliye önlerinde bile polisimizin baş edemediği silahlı çetelerden tutunda, saygın bir hizmeti özveriyle yapmakta olan doktor camiasının acımasızca haksız vede cahilce yaklaşımlarla hasta yakınlarının terörüne maruz bırakılmasına kadar, uyuşturucunun ilköğretim saflarına sızmasına neden olan sebeb sonuç ilişkisidir.
Hatırlayın eski kovboy filmlerinde ABD yapımı senaryolarda ne hikmetse sigara içmeyen koyboya rastlamak mümkün değildir, elbette bunlar çoğunlukla malum sigara markasının reklamını yapmakla kalmayıp,az gelişmiş ve gelişmekte olan bizim ülkemiz gibi içten parçalanmış topluluklara çok iyi pazar hazırlamıştır.
Ülkemiz tütün üreten ülke sıralamasında gerilerken ,tütün ve tütün mamulleri tüketen ülke sıralamasında ilk üçe girmektedir.bu bir tesadüf müdür,yoksa satın alınmış politikacıların zamanla TARIM ve HAYVANCILIĞI ağır sanayi hamleleriyle yok etme çabalarının sonucumudur,takdiri size bırakıyorum.
Beyin öyle bir organ ki, görsel hafıza oyunlarıyla spot reklamlar içinde saniyenin onda biri kadar zaman dilimlerine sıkıştırılmış çok özel çalışmalarla planlanmış,beyin yıkama ve bilinç altındaki şuur makanizmasını tersine işletmekte olan görüntülerle neler yapıldığını anlatmağa kalksam herhalde uykularınız darmadağın olup,aklınızı oynatacak kadar derin sızmalara seyirci kalmanıza çaresizlikle bakıp,içten içe çökersiniz.
Ürün yerleştirme”, “bilinçaltı mesaj”, “örtülü mesaj” pazarlama bilimiyle uğraşanlara ya da sektördekilere yabancı olmayan terimlerdir.
Belki siz de duymuşsunuzdur… Beyin günde 8-9 tane örtülü mesaj (subliminal message) alır.
Siz bu mesajları alırken farkındalık içerisinde değilsinizdir.
Bilinçaltı mesajın gücünü örneklemek gerekirse; bazen bir süpermarkette onca ürün arasında eliniz hiç tereddütsüz tek bir markaya gider, bu durum tesadüf değildir.
Bilinçaltınızda o ürüne dair pozitif bir birikim vardır. Son 7 yıldır akıllı telefonlarla yapılan kişisel tacizler pazarlama dehasıyla övünerek anlatılacak bir konu değildir, telefonda konuşurken tesadüfen sözünü ettiğiniz bir markanın ürünü, yada arama motorlarından internet alışveriş sitelerine yapmış olduğunuz ziyaretler sonrası yine o markaya benzer bir çok ürün pcnizde yada cep telefonunuzda en az 1 hafta süreyle size gösterilmektedir, bunlar yapay zeka algoritmalarıyla tepside hazır aklınızı başınızdan alıp, size satış yapılıncaya kadar devam eder.
Tüm bunlarla kıyasıya mücadele vermenin yolu;
Birbirimizi ön yargısız sevmek ve, geleneksel dokumuza zarar verecek, her türlü dayatmaya karşı duruş göstermektir.
Evlatlarımızı başımızdan atıp kendi haline bırakırsak,geleceğimizi de ipotek altına almış oluruz,biran evvel gaflet uykusundan uyanın dostlarım..
Çünkü başka TÜRKİYE yok..
Sevgilerimle..
Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com