BAŞARININ SIRRI
Yurtdışında özel bir görme engelliler okulunun müdürüyüm.
Okulumuz mutsuz öğrencilerle dolu idi…
Mutsuz olmalarının sebepleri ise aileleri…
Ailelerin engelli çocukları sanki hepsi birer istenmeyen evlat gibi.
Bu durumu, görevimin ilk yılında anladım.
Bu durum onları rahatsız ediyor, çok aşırı huysuz oluyorlar.
Okulumuz da senede belki yedi, sekiz öğretmen değiştirir bu huysuz çocuklara katlanamadığı için.
Huysuzluktan bağırış çağırışları ana caddeye kadar gidiyordu.
Hiç bir zamanda tam anlamıyla kontrol altına alamadık onları.
Birgün benim gibi Türk bir öğretmen başvuru yaptı okulumuza.
Hemde çok düşük bir ücretle…!
Bu gencecik yaşında oldukça yaramaz, aksi görme engelli öğrencileri tercih ettiği için şaşırmıştım.
Ama başka bir öğretmenle bulamadığım ve anlaşamadığım için mecburen o toy öğretmene “evet” demek zorunda kalmıştım.
Öğretmenliğe başladığı ilk gün ise inanılmaz bir sessizlik oldu sınıfta.
Hademeler dahil hepimiz çok şaşırmıştık!
Genç öğretmen elinde sihirli değnek varmışcasına bir anda okulumuzu, öğrencilerimizi, onların huysuzluklarını nasıl değiştirdi bilmiyorduk…
Tam bir sene o inanamadığımız sessizlikle geçti…
Sene sonunda okulumuz öğrencilerinin sınavlarda gösterdiği olağanüstü başarıyla puanlamada birinci oldu…
Görme engelli öğrencilerimizin toy öğretmenlerine olan sevgi seline hayran olmuştum…
Bu değişimin sebebini sordum genç öğretmene…
Ertesi gün dersi izlememi söyledi bana.
Sabah ilk ders zili çaldığında kapıyı aralık bıraktı. Bende oradan olacakları izliyordum….
Sınıfa girmeden önce gözlerini siyah bir bir bezle sıkı sıkıya bağladı.
Gün bitene kadar da hiç görmeden öğretmenlik yaptı onlara…
Hepsinin neler hissettiğini anlayarak ilgilendi onlarla….
Ders bitiminde küçük çocukların ondan ayrılmak istemeyeşine hayran hayran bakmıştım…
Gün bitimi o genç öğretmen yanıma gelip, gözlerindeki bez parçasını çözdü ve garip bakışlarıma gülümseyerek şöyle dedi bana:
–“İnsanların neler hissettiğini anlamak için önce hissetmek gerek onları. Sonra yaralarını öğrenip sarmak o kadar kolay oluyor ki….
Onların hissettiklerini ancak onların penceresinden bakarak görebilirsiniz…”
******
MİLLET OLARAK MUTSUZLUĞUMUZUN NEDENİ
BİZİ ANLAYANLARI SEÇEMEDİĞİMİZ
BİZİ ANLAYANLARCA YÖNETİLMEDİĞİMİZ OLABİLİR…
O HALDE SEÇİMİNİ İYİ YAP,
YADA SINIFTA GÜRÜLTÜ ÇIKAR…
Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar