Bugün 9. Gününü dolduran Ermenistan’ nın Azerbeycan’a havan topları saldırısı ile başlayan savaş
devam etmektedir. Televizyonlar, yazılı basın ve sosyal medya gündemine bu savaşı oturtmuş
bulunmaktadır. Bu küçük oktanlı savaş oyununu bende farklı bir boyutla siz sevgili okurlarımın
dikkatine sunmak istedim.
Başta Rusya, Fransa, Almanya, ABD ve İran olmak üzere Azerbeycan ve Ermenistan savaşını kendi iç
hesapları çerçevesinde isliyorlar.
Öncelikle küçük bir ayrıntıyı dikkatlerinize sunmak istiyorum. Azerbeycan toprak bütünlüğü içerisinde
olarak algıladığımız Nahcivan ve Karabağ bölgeleri kağıt üzerinde de olsan bağımsız birer ayrı
Cumhuriyet’tir. Bu notu bir köşeye yazalım.
Ukrayna’da Rusya’nın Kırım operasyonu daha unutmadık! Önce Kırım bölgesinde referandum yapıldı.
Ukrayna’dan Kırım bağımsızlığını istedi ve ardından yine başka bir referandum ile Rusya devletine
ilhakı sağlandı! Bunu da hafızamızın bir köşesine not edelim mi?
Karabağ toprakları Ermenistan’dan kurtarıldığında kağıt üzerinde de olsa Cumhuriyet olması sizi de
düşündürmüyor mu? Neden bu kadar ilgisiz uzaktan seyrediyor? Kime ne mesaj veriyor ve kimi
cezalandırıyor?
Ne oldu da Ermenistan Azerbeycan dan işgal ettiği karabağ bölgesinden çeşitli top atışları ile saldırı
başlattı? Bunun üzerine Azerbeycan bu saldırılara karşılık vererek Karadağ bölgesini top yekun
kurtarılması operasyonunu başlattı! Bu güne kadar yaklaşık 22 köy ve 2 İlçeyi kurtarmış
bulunmaktadır. Bu savaş işgal altındaki tüm Karabağ bölgesi kurtarılmadan da bitmeyeceğe benzer.
Olması gereken de budur sanırım.
Ermenistan Emperyal güçler tarafından yönlendirilerek böyle bir operasyonu başlatılmış ama ortada
bırakılmıştır. Fransa iç kesime, yani seçmenine oynamış Ermenistan’ı açığa düşürmüştür. Rusya
savaşın başladığı 3. Günde eski Ermenistan Cumhurbaşkanını arayıp şaka gibi doğum gününü
kutlamıştır. Geçen hafta “Moskova, Kremlin, Putin” adlı canlı yayınında “Rusya Devlet Başkanı Putin
kabinedeki bakanlarla video konferans düzenlediği sırada çalışma ofisindeki telefonları da susmuyor”
ve ne kadar yoğun çalıştığını tüm dünya kamuoyuna gösterdiği bir anda Ermenistan Başbakanı Nikol
Paşinyan telefonla ard arda arıyor. İçinde bulunduğu zor durumdan dolayı yardım isteyecek! Putin
telefonu açıp “çok meşgulüm, şuan konuşamam” deyip telefonu Ermenistan Başbakanının yüzüne
kapatıyor. Daha sonra Kremlin basın bölümü bu görüntüleri Dünyaya servis ediyor.
Rusya Ermenistan devletine ve hükümetine ayar veriyor. “Ben olmazsam ne duruma düştüğünü
görmeni istiyorum.” Diyor. Ayrıca Rusya Azerbeycan ile de ilişkilerine olumlu tatlı ayar çekiyor.
Kısacası önümüzdeki günlerde bu emperyel hesap ve beklentilerini hep birlikte göreceğiz.
İran da kendi yurttaşları arasında ciddi Azeri yurttaş nufusuna sahip olduğu için yumuşak mesajlar
vermeye başladı. Olan 800 yıllık dostluk içerisinde komşuluk ilişkilerimizi sürdürdüğümüz Ermenistan
ülkesinin yoksul, gariban yurtsever halkına oluyor. Ermenistan halkı emperyal güçlerin oyunlarının
uzantısı olarak mevcut Ermeni devletinin ve hükümetinin yanlış politikaları sonucu canlarını ve
kanlarını veriyorlar. Zorla savaştırıldıklarını silahlarını bırakarak cepheden kaçmalarından da anlıyoruz.
Emperyal güçler bu bölgelerden ellerini çekseler Ermenistan, Azerbeycan ve Türkiye tıpkı Osmanlı
dönemindeki gibi huzur içinde yaşayabilirler. Türkiye Cumhuriyetindeki ermeni yurttaşlarımız nasıl ki
et, tırnak gibi ayrılmaz bir kardeş gibi yaşıyorsak! Tarihe baktığımızda ne ermeni yurttaşlarımızla ne
de Ermenistan devleti ile hiçbir sorun yaşanmadan 800 yıl yaşamışlığımız vardır. Kan içici, kandan ve
etten beslenen Emperyalist güçler olmasa aynı huzurlu ortam ve yaşamı tekrar ermeni halkıyla
kurarız. Yeter ki emperyal ve uzantıları güçler gölge etmesinler!
Savaşı yapmak kolaydır. Barışı yapmak ve korumak zordur. Mesele de budur. İşte bunun en güzel
örneği Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Emperyalist paylaşım savaşında Yunan ordusu ülkemize
saldırmış büyük bir yenilgi ile canlarını vermiş ve yenilmişlerdir. Aynı kuşak savaşı en derin bir şekilde
iki taraf halkları yaşamışlardır. Yaşamış olmalarına rağmen barış elini uzatacak kadar ileri görüşlü
savaşların mimarı ve mühendisi olan Atatürk, barışında kurucusu ve savunucusu olduğunu tüm
dünyaya göstermiştir. Örnek önümüzdedir.
Dökülen yoksul halkların kanı ve canıdır. Ermenistan Karadağ işgaline son verip barışın adımlarını
atmasıdır. Daha fazla yurttaşının kanı ve canı toprağa karışmasın. Güvendiği güçler bak yanında değil.
Telefonlarını bile açmayarak dünya önünde nasıl dostluk sergilediklerinden dersler çıkarmalıdır.
Temennimiz kalıcı barış, Azerberycan ve Ermenistan arasında yaşanılır. Halkları bunu istiyor ve
bekliyor. İnsan odaklı düşünen tüm insanlarda böyle bir beklenti içerisindedirler. Kalın sağlıcakla
sevgili okurlarım. Savaşsız barış dolu nice günlere.
Araştırmacı gazeteci ve yazar
Turan Çatal
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.