Özgür İnternet Gazetesi – Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
cumhuriyet100

AHDI-VEFA

304

Ahdı-Vefa’yı birçoğumuz adını bile unutmuşuzdur. Bugün yazımı bu konuya ayırmak istedim. Ülkenin ağır gündeminin dışına çıkmak istedim. Kaybedilen değerlerimizi anımsayalım istedim.

Anayasa Maddelerinin 18 tanesi TBMM tarafından oylanarak halkın önüne referandum olarak götürülüyormuş! Ülke dikta yönetimine dönüştürülüyormuş! Bir sonraki adımda, eyalet sistemi getirilecekmiş! Demokrasi askıya alınmış! Güçler ayrılığı yok edilmiş! Açlık ve yoksulluk sınırları altındaki ücretlendirmeler toplumun en temel değerlerini erozyona uğratıyormuş! Boşanmalar, alkolizm, fuhuş, toplumsal erozyon almış başını gitmiş! Asimilasyon toplumun her alanına yayılmış! Mışlar, Muşlar, devam edip gidiyormuş!

İnanın sokak bunları ne görüyor ne de duyuyor. Günlük yaşam içerisinde sabahı akşam ediyor. Bugünde günü kurtardık diyor! Günler akıp gidiyor. Yaşamın içerisinde aslında hörgüçten yiyip gidiyoruz. Vurdumduymaz bir toplum haline bilinçli olarak getirildik vesselam!

Geçmişte yapılan bir iyilik, dostluk ve arkadaşlık yıllara devrilerek sürüp giderdi! Yaşam içerisinde unutulmaz, hatırı kalıcı olurdu. Emek, saygı ile yoğrulur sevgiyi beslerdi. Yıllar içerisinde ahdı-vefa ya dönüşürdü. İnsanların yolları bir yerlerde tesadüfen kesişse bile bu geçmişteki dostluklar, iyilikler, arkadaşlıklar vefa olarak karşımıza çıkardı. “İyiliği yap denize at, balık bilmezse halik bilir” atasözü burada karşımıza yaşamın ta kendisi olarak çıkardı.

Dedelerimizin, babalarımızın, annelerimizin yaptığı iyilikler, yardımlar, dostluk ve arkadaşlıklar bile olumlu olarak çocuklarına, torunlarına bu anlamda yansırdı.

Şimdi biz bu duyguların neresindeyiz? Günlük yaşam içerisinde Ahdı-vefayı unutmuşuz. Yok saymışız! Toplumda kendilerini siyaset adına öne atmış şahsiler bile bırakın yaşam zincirinde yüz metre koşmayı on metre koşmaktan aciz hale gelmişler.

Yaşamın mutlu ve kederli anlarında “doğum ve ölüm arasındaki koşu” bile yoklar. Bir de siyaset sahnesinde önde koşmaya çalışıyorlar. Aslında bireysel ve şahsi çıkarlarını bilinçaltı koruyorlar ve İnsanları kullanıyorlar. Yatırımlarını insanlık dışı bu yönde yapıyorlar. Toplumun en temel saf ve temiz duygularını kullanıp sömürüyorlar şahsi ihtiras ve çıkarları doğrultusunda! Siyaset tabandan tavana şekillenmediği sürece bu böyle devam edecektir. Tek adamlıkta gelir, halifelikte, padişahlıkta! Ben hiç birine bu kapsamda şaşırmam! Tıkanan parlamenter sistem değildir. Genel Başkan sultasındaki seçim sistemidir. Neyse biz konumuza dönelim.

Bunlardan birini örnek olarak vermek isterim. İsmi bende saklı kalmak kaydı ile bir Milletvekili adaylarımızdan şahsiyet resmi kurumlardan birinde işleri varmış. İş adamı arkadaşı ile bana gelip resmi bir iş yapmak noktasında, ahdı-vefa ya dönük ilişkilerim noktasında yardımımı talep etmişti! Buraya kadar güzel gelişti ve sonuçlandı. İş ekonomik ve ticari ranta dönüşünce bir başka kişilikleri açığa çıktı. Dostluk, paylaşım, üleşim yok oldu gitti. Bireysel hırs ve ihtiras kendini açığa çıkardı. İnsan değer mi demekten kendini alamıyor. Yaşamda öğrenecek çok şeyimiz olduğunu fark ettim. Öğrenmenin yaşı yokmuş derler ya! Bunu yaşayarak bir kere daha öğrenmiş oldum.

Bu arkadaşın ismini vakti ve saati geldiğinde siyasetin hızlandığı bir dönemde açıkça yazacağım. Bu insan örnekleri toplumsal yaşamda teşhir edilmelidir diye düşünenlerdenim. Daha işin başında üç kuruşa dostluklar, ahdı- vefa yok sayılıyorsa büyük erklerde kim bilir daha kimleri yarı yolda bırakıp satacaklar. Ben yaşadığım bir örnekten yola çıktım. Bu örnekleri öyle çoğaltabiliriz ki kendimiz bile şaşırır kalırız. Yaşamımızda her birimizin böyle yaşanmışlıkları vardır mutlaka!

Ben yine de bu kötü örnekleri yaşamın olumsuzluğu olmasına rağmen kendisi saymıyorum. İnadına ahdı-vefayı yaşayıp savunmak durumundayız. Bunu özel yaşamımızdan tutun da siyasi ve genel yaşama yaymalıyız. Saygı, dostluk, güven, arkadaşlık ve sevgiyle beslenen ilişkilerimizi kökleştirerek sürdürmeliyiz. Bu ilişkilerimizi ahdı-vefaya taşımalıyız.

Kalın sağlıcakla sevgili okurlarım ve dostlarım.

Araştırmacı ve Yazar
Turan ÇATAL

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.