2026 NELER GETİRECEK

Haşmet GÜRBÜZ 27 Aralık 2025

2026 NELER GETİRECEK

Her yeni yıl doğal olarak, yeni umutlarla gelir, önceki yıl gerçekleşmeyen hayallerimizin beklentilerimizin bu yeni
yılda bize yaşatacağı güzel temennilerle geleceğimize umutla bakabilme şevkini verir ta ki, içine girip yaşamaya
başladığımız her saniyede gelişen bir çok olumsuz olayları bize yaşatana kadar.

İnsanoğlu, umudunu yitirdiği an yaşama tutunma çabasını da kaybeder.

Bu bağlamda hiç bir zaman umudumuzu yitirmeden özellikle kıyamet senaryolarına pirim vermeden yaşamaya
devam etmek zorundayız.

Ancak bazı gerçekleri gözden kaçırmadan bilgi sahibi olduğumuz her konuda daha dayanıklı metanetli davranabilme
içgüdüsünü geliştirmek ,farkındalığımızı çok daha fazla artırmamız gereken, yeni bir yıla merhaba diyeceğiz.

2012 fenomeni, 21 aralık 2012 de felaket ve dönüşümlerin yaşanacağına inanılan bir dizi eskatolojik inanca rağmen hiçbir
şeyin, hiçbir öngörünün doğal olaylar dışında, gerçekleşmediğini gördük.

Şimdilerde ATLAS adını verdikleri kimine göre kuyruklu yıldız kimine göre bir uzay gemisi teorisi ortalığı yakıp kavuruyor.
Tüm bu kaos senaryoları önümüzdeki yıllarda çok sıkça karşımıza servis edilecek, ‘sahte mesih ‘sahte peygamberler, özellikle hologram teknolojileriyle sahte yayınlar, yapay zekanın akıl almaz becerileri insanı köle haline getirecek algoritmalarla çalıştırılarak, kendi kendine öğrenme ve kendini geliştirebilme kapasitesinin ön plana çıkacağı çok tehlikeli oyunların kurgulanacağı bir döneme giriyoruz.

Şimdiden yapay zekaya ödev yaptıranlar, kitap yazdıranlar, akademik yayın yazdıranlar, projelerini yaptıranlar, hangi sokaktan nasıl gideceğini, hangi kıyafetleri giyeceğini, ne yiyeceğini, nereye seyahat edeceğini soran ve aynen uygulayan ve kime selam verip kim tehlikeli diye öneri alanlar yaşamını tamamen asosyal bir düzlemde içi boşaltılmış bir bedenle sürdürenler hiç küçümsenmeyecek çoğunluğa erişti bile..

2012 yılında yazdığım köşe yazımda bu yılın kıyametle bitmeyeceği, aksine yeni bir aydınlık çağın başladığının tespitini yapmıştım, yine yeniden altını çiziyorum” kıyamet dedikleri, senin içindeki kıyametten başka bir şey değil,” insanlık
bu beklenen büyük kıyameti binlerce yıl daha göremeyecek.

Tüm bu senaryolara ve kurgulara rağmen, işte 2026 yılı da bu ‘Altın Çağ’ın ilk durağı olarak önümüzde duruyor, yine önceden yazdığım gibi 2030 yılı itibariyle özellikle ülkemiz refah ve huzur bulacağımız bir döneme girecek, ancak bu olana kadar 2026 yılı itibariyle Doğa olayları artacak, yerküre birçok felaketlerle sarsılacak, dünyada ki tüm liderler teker, teker değişecek, ayaklanmalar ve baş kaldırmalar tüm Dünya da epeyce ses getirecek, sahte uzaylı senaryoları devreye girecek, ve ne yazık ki, Ülkemiz çok ciddi tehditlerle her yandan kuşatılacak, biraz sancılı olacak hepimizi yakından etkileyecek bu sarmaldan zorda olsa çıkacağız hiç birinizin şüphesi olmasın, ama artık, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, bildiğimizi sandığımız birçok bilgi alt üst olacak, dijital para ekseninde kağıt paranın devri kapanacak, bunun yerine kredi sistemleri ve puanları alacak, eğitim sistemleri ve pandemi döneminde başlayan evden uzaktan çalışma sistemi yaygınlaşacak, birçok sektörde yapay zeka ile çalışan robotlar devreye girecek, günlük işlerde (yemek yapma, süpürme, çay kahve, ütü, çamaşır,) ev robotları devreye girecek şimdilerde başlayan 20.000 dolara satılan bu robotlar hepimizin ulaşabileceği rakamlara satın alınıp hizmetimizde olacak.

Geçtiğimiz günlerde ,Dünyanın manyetik atmosferi spiral bir şekilde Aurora ışıklarının antik bir pozisyonu uyandırdığına şahit olduk, sanki uzaydan gelen bir şey bizi işaretliyor, ve bunun ne anlama geldiğini kimse konuşmuyor, tıpkı yapılan birçok uyarıya komple teorisi diyerek geçiştirdikleri gibi, çok açıkça bin yıl önceden gelen uyarılar ve birçok astroloji uzmanının, 2026 yılında 2025 yılında başlayan yepyeni bir çağ döngüsüne girdiğimiz gerçeğini açıkladığı gibi..

Dünya dışından bize saldıracak ya da yok edecek herhangi bir güç bir oyunun parçası olarak tehdit unsuru gibi gösterilmekte oysa bu güç, bizim zaten içimizde dünyanın sürüklendiği kaosa sebep olan ne yazık ki ellerinde her türlü metayı göstere göstere açıkça kullananlardır.

Dünyada başta ANADOLU topraklarında olmak üzere birçok çıkış portal kapıları mevcuttur bu nedenle tüm dinlerin yayıldığı ve doğduğu bilinen bu kadim topraklar paylaşılamıyor, Emperyalist zihniyet, Anadolu Topraklarının Türklere bırakılamayacak kadar değerli olduğunu ve bu uğurda sürekli her türlü savaş argümanlarıyla bize saldıracaklarını hiçbir zaman saklamadılar.

Papanın ilk yurt dışı ziyaretini ülkemize yapması, Barzani’nin gövde gösterisi, Amerika’nın maşası kapı komşumuz Yunanistan’ın bu denli şımarıkça ve küstahça yaklaşımları sizce sadece tesadüf diyerek geçiştireceğimiz konular mı.?

Tüm bu yıkımlarla gelen ve artık hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağının öngörüldüğü düzende, başlangıçta her şeyin yerine oturabilmesi adına büyük bir yıkımın, devinimin ve değişimlerin sancılı olacağını sürekli yazdım, bir kez daha bu noktaya parmak basıyor ve elinizden geldiğince bireysel tedbirlerinizi almanızı öneriyorum, bu uyarılarım, kimseyi korkutmak telaşa vermek adına değil, sadece farkındalığınızı artırarak sizin inanmadığınız hayati önem arz eden yüksek frekansa eşitlenmek, kalan ömrünüzde pozitif tarafa iyiliğe ve sevgiye kucak açmak adına çalışmaktır.

Bu fanus içinde deneyimlediğimiz yaşamlarımız, bu sistemin yaratıcısı ve koruyucusu tarafından bir denge ve ahenk içinde çalışmasını sürdürecektir, bu süreçte adil dengenin bozulduğu kötünün çok ağır bastığı insanlığın silinmekle karşı karşıya kaldığı bu düzen yeniden sağlıklı işleyen bir sisteme dönüşecektir, bunun sağlanması adına her türlü ‘görevliler’ iş başındadır.

20 yıl önce yazdığım ‘uçan araba’ ‘yapay zeka’, ‘ robotların istilası ‘gibi uçuk görülen konular şimdiden gerçek oldu bile.

Unutmayın ki, gelecekte bir gün gelecek.

Sonuç itibariyle yeni bir düzen yeni bir doğuş önce kalplerimizde başlayacak, farkındalık ve empati duygusu gelişecek, telepatik iletişim yolları herkes için açılacak, insanoğlu içindeki asıl gücün ‘sevginin’ farkına varacak, ancak tüm bunlar olmadan önce bir yıkım bir kaos bu düzene geçişin doğum sancıları olarak bizi epey derinden sarsacak.

Piyasaya son çıkan kitabım ‘Merhaba Dünyalı’ da bir çok bilinmeyen ve akla hayale sığmayan İnsanlığın gerçek sırlarını dünya dışında yaşayan bizim gibi insan kardeşlerimizin ve diğer varlıkların nerede nasıl yaşadıklarını simülasyon içinde sıkışıp kaldığımız bu düzenden akıl ve mantık yoluyla nasıl çıkacağımızı ve daha bir çok konuyu ele aldım, şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum.

Artık şunun farkına var ve özümse, bütün güç senin içinde seni her canlıdan çok daha güçlü yaratan ”Sonsuz yaratıcı” ya sığın ona güven.

İçinde sana doğuştan verilen sevgiyi, hiç kimseye ön yargı beslemeden karşılıksız dağıt, artık sevginin gücüne inan, ve hiç kimseyi küçümseme, hakir görme insanların neler yaşadığını içlerindeki yangınları bilemezsin, öyleyse kurtul şu egodan, kibirden her yeni başlangıç sana sunulan bir nimettir, felaketler seni beslemek, büyütmek, ve bu imtihanını başarabilmen için sana sunulan doğuşlardır bunu idrak et ahde vefayı sözünün eri olmayı elden bırakma, sonunda kazanan sen olacaksın.

Yeniden defalarca yazdığım gibi, tekrar yazıyorum, 2030 Sonrası başlayan ve 2035 ten sonra büyük bir ivme kazanacak olan, TÜRKİYE refah ve huzur düzenine kavuşacak.

Bu bağlamda yeni gelen yıl bize sağlık ve iyilikler getirsin.

Sevgilerimle..

Haşmet GÜRBÜZ
Genel Sanat Yönetmeni