Öğretmenlik mesleği,mesleklerin en yücesi,en kutsalıdır. İnsanı yetiştiren,insana şekil veren, toplum içerisindeki yerini,saygınlığını, kişiliğini kazandıran bir meslektir.Bir ülkenin kalkınması, çağdaş medeniyet seviyesini yakalaması, bilim ışığında ilerlemesi ancak ve ancak eğitimli ve kaliteli bir toplumla mümkün olabilir.Böyle bir toplumun yaratılması ise, eğitimli,bilgi,birikim ve donanımlı öğretmen kadrolarıyla gerçekleşebilir.Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “…Eğer Cumhurbaşkanı olmasaydım,Milli Eğitim Bakanı olup, Türk çocuklarına hizmet ederdim.” Demiştir. Bu düşünce de göstermiştir ki, Eğitimin temeli ve devamı okullarda verilmektedir ve mimarları da öğretmenlerimizdir. Çağdaş bir eğitim almamış toplumun, kalkınmış dünya ülkeleri arasında yer alması mümkün değildir.
Toplum, iyiyi, kötüyü, güzeli çirkini,özgürlüğü, demokrasiyi ve esareti bilinçli ve eğitimli olmasıyla özümleyebilir.Dolayısıyla bütün ülkeler kendi eğitimine ve öğretmenlerine çok
Önem vererek, şu şekilde dile getirmişlerdir. Ünlü düşünür RUFFUNİ, “…Öğretmen mum gibidir.etrafını aydınlatırken, kendisi tükenir.” BİSMARK, “…Bana öğretmenleri verin,size yepyeni bir alman toplumu yaratayım.”. SOKRATES, “…Dünyada her şeye değer biçmek mümkün, ama öğretmenin eserine asla değer biçilmez.” Hz. ALİ, “…Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.” .Bütün bu güzel sözlere rağmen yinede en güzel yaklaşımı ATATÜRK vermiştir.Atatürk bir sınıfı ziyaret ettiğinde, , öğretmen ayağa kalkarak, oturması için kürsüyü göstermiştir.Ancak ATATÜRK arka sıralardan birine oturarak, “…Lütfen yerinize oturun, bir öğretmen her zaman Cumhurbaşkanından daha büyüktür.”diyerek,öğretmenlik mesleğinin kutsallığını belirtmiştir.Evet, 24 KASIM Öğretmenler gününü kutladığımız ülkemizin, içinde bulunduğu şartlar, kutlamadan ziyade acı ve burukluklarla dolu bir dönem geçirmektedir.Mevcut hükümetlerin gerek öğretmenlerimize verdiği ve tanıdığı imkanlar, Eğitim politikaları, Atanmayan öğretmenlerden dolayı öğretmensiz sınıflar, toplumumuzun sosyal ve kültürel yapısına uymayan, çağdaşlıktan uzak programlar içimize
Sindirerek kutlamamızı engellemektedir. Öğretmenlerimiz, toplumumuza “MODEL” olmalıdır.ATATÜRK’ün öğretmenlere vasiyetinde, “…Öğretmenler, Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür nesiller ister” demiştir. Bu nedenledir ki, öğretmenler, Cumhuriyet Anayasasına, Atatürk devrim ve ilkelerine,Milli değerlerimize, yasalara saygılı ve Adaletli bir anlayış ile eğitim vereceklerine, Demokratik ve Laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görevlerini sorumluluk duygusu içerisinde yapacaklarına dair namus ve şeref sözü içeren “ ÖĞRETMEN ANDINI” içmişlerdir.Evet onlar Namus ve şeref sözü vermişlerdir.Ancak ne var ki, toplum olarak bizler, hele hele Hükümetler olarak bizler bu değerlerimize gerekli önemi veremiyoruz.Bizi topluma kazandıran , bizi biz yapan, mevki veren bu kişileri, bazen sıradan insanlarmış gibi, bazen görmemezlikten gelip, bazen de
Dışlamaya varan tavır ve davranışlarda bulunuyoruz.Sonrada 24 KASIM’da hatırlayıp, riyakarca özeleştiri verircesine ,işin özünden sıyrılıp kaçıyoruz.Sözüm özellikle devleti yönetenlere. Sizleri o makama getiren,sizlere o gücü veren, yetiştiren, önem vermediğiniz
ÖĞRETMENLERDİR…Ben halkımız adına günlerini kutluyorum…
Saygılarımla…
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.