İzsu’yu farklı konu ve olaylarla zaman zaman köşemize taşıdık. İzsu yazı dizisi bile yaptığımız dönemler oldu.
Bugün İzsu’yu farklı bir biçimde ele alacağız.İzsu’da liyakatı öne çıkarmak istiyorum. Daha çocuk denen bir yaşta İzsu’nun yan şirketlerinde işe başlamış kişilerden başlayacağım. Merdivenleri birer birer en alttan bilgi ve birikimlerine her bir gün daha deney ve tecrübelerini katmış, liyakat denen oluşumu hak etmiş kişilerden bazılarını “Kendilerinin affını da isteyerek değinmek istiyorum.” Yazımıza taşıma gereği hissettim.
İzsu camiası derin ve çoklu bireylerden oluşmaktadır. Beş parmağın beşi de bir olmadığı gibi bazı olumsuzluk gösteren kişilerde aralarından çıkabilir. Koltuğu ve mevkii büyüdükçe küçülmesini bilen insanlar zaten toplumda da her zaman saygın yeri bulmuşlardır.Bulmaya da devam edeceklerdir.
Bazı kişiler ise edindikleri ve ya kendilerine sunulan koltuktan güç alanlar! Kendilerini koltukları kadar güçlü sananlar! Bu tip insanlardan daha önceki yazılarımızda uzunca bahsetmiştik.Şimdi bakıyorum, yeni yönetim anlayışlarında bu yazılarımızın çoğunun karşıt bulduğu ve bu şahıslar o koltuklarından revize edilip alındıklarını ve hat ettikleri yerlere gittiklerini yaşayarak gördük.
Hak eden hak ettiğini mutlaka zamanı ve vakti geldiğinde yaşar.Bunu da bizzat yaşayarak görüyoruz. Takdir de, tektir de liyakat sahibi yöneticiler oluştuğunda yerli yerine oturmaktadır.Bunu da şuan ki İzsu yönetimi çalışmaları içerisinde yaşayarak, gözlemleyerek görmekteyiz.
Öncelikle İzsu Genel Müdürü Sayın Aysel Özkan hakkında ziraat Mühendisi olduğu, İnşaat ve ya Mimar olmadığı İzsu’yu tanımadığı eleştirileri ile yıpratıcı eleştiriler oluşmuştu. Gelişen süreçte ne oldu peki; Aysel Özkan önce konulara hakim olmaya, insanları, birimleri tanımaya çalıştı.Her bir bireyi dinledi, anladı ve pratik çözümler üretti. Sorunun olduğu terde çözümde vardır mantığı ile başta çalışanları olmak üzere İzmir yurttaşına ve sorunlarına direk dokunarak, konuşarak yapıcı her eleştiriye kapısını ve yüreğini açık tutarak yaklaştı. 7/24 saat dilimi mantığı ile çalıştı.Çalışmaya da devam etmektedir. Haksız eleştiri yapanlar sanırım dillerini bir yerlerine sokarak susma gereğini hissettiler.Şimdilerde ise Genel Müdürümüz Aysel Özkan çok iyi biri, bizi dinliyor, sorunlara çözüm odaklı pratik yaklaşıyor demeye başladılar. Eh şimdilik bu da iyidir. Bükemedikleri bileği öptüler sanırım!
Bir başka liyakat sahibi iki insandan daha bahsetmeden geçemeyeceğim. İzsu Genel Müdür Yardımcılarından Sayın Onur Demirci ve Sayın Filiz Yıldız. Kendilerini uzun yıllardır tanırım. İzsu’ya şirket elamanı olarak girmişler her kademede alın terleriyle, çalışarak, öğrenerek ve öğreterek hem kişiliklerini, hem de bilgilerini derinleştirerek bu aşamaya gelmişlerdir.İzsu denen o koca yapının adeta başta çalışanları olarak her noktasını, sanki kılcal damarlarının röntgenini çıkarırcasına bilmektedirler.Başarıları da buradan gelmektedir. İşlerini başarı ve büyük bir sorumluluk ile yaparken özel hayatlarından, eşlerinden, çocuklarından çaldıkları zamanı kurumun sağlıklı işleyişine vermişlerdir. Hasta olduklarında, hele Onur Demirci ayağı iş anında düşmesi ve çatlamasında bile doktor iş göremez raporu vermesine rağmen işine bastonla gelmelerini nereye sığdıracağız.
Sevgili Filiz Yıldız konusu ayrı bir hikayedir.Çocuk hasreti, işi gereği yurtdışında çalışan çocuğu İzmir’e geldiğinde göremeyip hasret bile gideremeden işinin başında! Bayramları yok. Tatilleri yok. Çalışma şevki ve sorumluluğu 7/24 çalışma mantığı ile İzmir yurttaşına hizmeti şiar edinmişlerdir.Bunun adına LİYAKAT denir arkadaşlar.
Şimdi bazı aklı evvellere seslenmek istiyorum. Meyve veren ağaç taşlanır. Eyvallah. Ama çamur at izi kalsın mantığı ile hiç ahlaka sığmayacak şekilde iftira ile çeşitli yerlere dilekçe, dedikodu! İşte bu olmadı. Bunu yapanlara ben insan bile diyemem! Bunlar hastalıklı kafalara sahip, kişiliksiz, rezil insanlardır. Mutlaka özel ve varsa tabi aile hayatları da rezildir. Ben bunlara insan bile diyemem. Menfaat ve çıkarları uğruna her türlü yalan ve iftirayı atacak kadar böceklerdir.Çamur at izi kalsın mantığı gün gelir o çamuru atanların üzerine bu sefer de yağlı çamur olarak yapışır.
Bu rezil insanlar yaptıkları ayıpla İzmir sokaklarında bilinirler.Siyasette de yol aldıklarını sanırlar. Sadece kendilerini aldatmanın ötesine geçemezler.
Yukarıda isimlerini açıkça yazdığım kişileri şahsen tanıma onurunu yaşadığım için İzmir köyünde kendimi şanslı sayanlardanım.Tanımayanlara da, tanıma onurlarına nail olmaları dilerim.
Saygı ve sevgilerimle okurlarımı liyakat tümcesinin karşılığını bulması ve hissetmeleri dileği ile sevgilerimi sunuyorum.
Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
EGEDEYASAM.NET
EGEDEYASAM.COM
Yoruma kapalı.