DEVLETLER NEDEN BU YÖNTEMLERE BAŞ VURUR?

(Yeni nesil Savaş)

Son zamanlarda sıklıkla yaşadığımız;

🔸 Uçak düşürme,
🔸 Gemimize taarruz,
🔸 İnsansız hava araçları,

Sınırlarımızı, ihlal etmesi konusunda;

Güvenlik kurumlarımızın teyakkuzda olması ve uyanık olması bizlere güven vermektedir.

Ancak bu durum yeterli olmayabilir.

Hem milletin bilgi sahibi olması, hemde dinamik bir topluluğun alt yapısı olması arzu edilen bir husustur.

Bu sebeple gelişen bütün olayları anlayıp anlamlandırmak gereği vardır.

Bu yazımızda, güvenliğimize etki eden bu tür olayların vuku bulmadan önlenebilmesi duyarlılığının gelişmesine katkı sağlayabilmesini umuyorum.

Devletler bu yönteme neden baş vurur?

Bu soru, işin kalbine dokunuyor.

Devletler bu yöntemlere kolay olduğu için değil, başka yollar;

💢 Pahalı,
💢 Riskli,
💢 Mümkün olmadığı için başvurur.

Biraz açalım..

Açık savaşın maliyeti, artık çok yüksek.

“Açık savaş” ya da, “Geleneksel savaş” demek,

🔹 Uluslararası tepki,
🔹 Ekonomik yaptırım,
🔹 İç kamuoyunda meşruiyet sorunu…

Uzun vadeli istikrarsızlık.

O yüzden, devletler şunu soruyor;

“Aynı sonucu daha az görünerek alabilir miyim?”

Uçak kazası gibi olaylar;

🔥“Savaş ilanı” sayılmaz.
🔥Diplomatik kriz, eşiğini aşmayabilir…
🔥Geri dönülmesi daha kolaydır.

İnkar edilebilirlik; (plausible)

Yeni nesil savaşın belki de en kritik kavramı bu.

Bir uçak düşürüldüğünde;

🔖 “Kaza”,
🔖 “Teknik arıza”,
🔖 “Pilotaj hatası” denebilir.

Fail;

📛 Hukuken yakalanmaz.
📛 Siyasal,sorumluluktan kaçar…
📛 Karşı tarafın misillemesini zorlaştırır.

Oysa:

✅ Açık saldırı; açık cevap…
✅ Belirsiz saldırı; Karşı tarafın eli kolu bağlı…
✅ Hedef küçültme, Ordu yerine insan…

Artık:

🌀 Tümeni yok etmek yerine kilit kişiyi,
🌀 Fabrikayı bombalamak yerine uzmanı,
🌀 Cepheyi yarmak yerine karar vericiyi etkisiz hale getirmek yeterli olabiliyor.

Bir uçakta;

📌 Bilim insanı,
📌 Komutan,
📌 Stratejik akıl,
📌 Kurumsal hafıza, vardır.

Bu kayıp bazen;

Bir askeri yenilgiden, daha büyük etki yaratır.

Psikolojik Savaş boyutu:

Bu tür olaylar sadece, fiziki zarar vermez;

🥺 “Kim güvende?” duygusu sarsılır.
🥺 Elit kadrolarda, korku oluşur…
🥺 Devlete olan, güven zedelenir…
🥺 “Her şey olabilir” hissi yayılır…

Yani hedef;

Sadece, uçağı düşürmek değil, zihniyeti düşürmektir…

Hukuk ve medya çağında, “kirli ama sessiz” yöntem.

Günümüzde;

⚛️ Uydu var,
⚛️ Sosyal medya var,
⚛️ Uluslararası hukuk var.
⚛️ Açık saldırılar anında belgeleniyor.

Ama bir uçak kazası;

💠 Aylarca tartışılır,
💠 Raporlara boğulur, 💠 Gündem değişir,
💠 Dosya kapanır…

Bu da devletler için, “temiz çıkış” imkânı yaratır.

Her devlet yapar mı?

Hayır?

Bu yöntemlere daha çok;

🚀 Büyük güçler,
🚀 Vekâlet savaşları yürüten aktörler…
🚀 Açık çatışmaya giremeyen ama etki üretmek isteyenler başvurur.

Yani bu;

🪩 Güçlü olmanın değil,
🪩 Doğrudan gücü kullanamamanın göstergesi de olabilir…

Küresel güçler, elde etmek istedikleri kaynaklar için, bu yöntemlere başvurur.

Çünkü,

🌐 Az görünür,
🌐 Az hesap verilebilir,
🌐 Az maliyetli,
🌐 Fazla belirsizlik üretir.

Ama, şunu da ekleyeyim;

Bu yöntemler; kısa vadede “akıllı”,

Uzun vadede, “istikrarsızlık” ve “güvensizlik” üretir…

“Boomerang” etkisi vardır.

YENİ NESİL SAVAŞ
(New generation warfare)

Geleneksel askeri açıdan kaygılar yerine psikolojik insan merkezli yönlere öncelik veren ve silahlı bir çatışmanın çıkması durumunda saldırgan için;

İnsan, ekonomik açıdan olacağından az maliyetli olmasını sağlayacak çok aşamalı bir askeri plan.

SAVAŞ VEYA HARP

Ülkeler, hükûmetler, bloklar ya da bir ülke içerisindeki toplumlar, isyancılar veya milisler gibi büyük gruplar arasında gerçekleşen silahlı çatışmaya denir.

Savaşlar genellikle;

✴️ Dini,
✴️ Millî,
✴️ Siyasi,
✴️ Ekonomik,

Amaçlara ulaşmak için gerçekleştirilir.

Kullanılan silahlara, amaçlara, taraflara ve gerçekleştiği yerlere göre farklı şekillerde adlandırılır;

🫟 Nükleer savaş,
🫟 Soğuk savaş,
🫟 İç savaş,
🫟 Dini savaş.
🫟 Dünya savaşı,
🫟 Gerilla savaşı,
🫟 Biyolojik savaş.

Turan ÇATAL
Araştırmacı Gazeteci-Yazar

EGEDE YAŞAM  :::  Özgür İnternet Gazetesi

Halkın ve Sadece Haklının Yanında…

YAŞASIN CUMHURİYET…

MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ…

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…