2017 Yılına girdiğimiz ilk anlarda, saat 01.15 de İstanbul’un ünlü eğlence merkezlerinden REINA’da DEAŞ denilen dinci faşist örgütün bir militanı tarafından sadece yeni yılı huzur ve mutluluk içinde karşılamaya çalışan insanların üzerine makineli silahla ölüm kusmuştur.
Tüm ülke olarak algılamakta zorlandığımız 2016 yılını acı, tatlı anlarını geride bırakıp, 2017 yılını huzur ve mutluluk içinde kutlamak amacıyla bir eğlence merkezine giden insanlara hain ve nefretle ölüm kusan mantıktır. Bu insanların 21 kişisi de ülkemize gelmiş bulunan turistlerden oluşması ise ayrı bir acıyı yaşatmaktadır.
İstanbul’u ve ülkemizi güvenli bulmuşlar, yeni yıllarını misafirimiz olarak geçirmek istemişlerdir. Hain dinci DEAŞ denen faşist zihniyet burada kendilerini bulmuştur. Bilmediği, tanımadığı insanları sadece kargaşa ve anarşi adına katletmelerinin hiçbir insanlık adına bağdaşacağı bir şey yoktur. Faşist bir anlayışın yansımasıdır. Hepsi bu kadar basittir!
Ülke olarak yeni yılın ilk anlarında yaşadığımız bu trajediyi henüz üzerimizden atamamışken İzmir’de buna benzer bir eylemi daha yaşar olduk.
Aradan beş gün geçmişken Perşembe günü saat 16.10 sıralarında İzmir Adliyesi önünde hain bir saldırı haberiyle İzmir sarsıldı. Örgüt başka eylem şekli bir birine çok benziyor olması oldukça şaşırtıcı gelmektedir! Hiç tanımadığı insanları hedef gözetmeden kitlesel imha!
Bu sefer sahnede PKK görülmektedir. Doğan haber ajansının geçtiği habere göre İzmir’e 10-15 gün önce gelen iki PKK militanı Bornova İlçesinde ev kiralayarak eylem hazırlıklarına başlamışlardır. İki araç satın alarak birini bombalı araç haline getirmişler, diğerini kaçma amacıyla yakın bir yere park etmişler.
Adliye önünde, C. Savcılarının ve Hakimlerin giriş yaptığı kapıya yönelen bombalı aracı fark eden ve orada 9 yıldır görev yapan Trafik Polis memuru Fethi Sekin’in dikkati sayesinde kitlesel katliamın önüne geçilmiştir. Çıkan çatışmada İki PKK militanı ölü ele geçerken Polis memuru Fethi Sekin mermileri bitinceye kadar çatışmış ve şehit düşmüştür. Adliye çalışanlarından Musa Can’da bu çatışma esnasında seken kurşunlar nedeniyle şehitlik mertebesine ulaşmıştır.
İstanbul’da ki kanlı bir eylem ve çoklu ölüm Polis memuru Fethi Sekin’in dikkati ve cesareti sayesinde kendi canını verme pahasına engellenmiştir. İzmir’de bir halk kahramanı gibi uğurlanmıştır ebedi sonsuzluğa!
İşin ilginç yanı her iki eyleminde aynı, bir birine benzer oluşlarıdır. Örgüt farklı olmasının bir anlamı yoktur! Burada Emperyalist ilişkiler aklımıza gelmektedir. Emperyalistler için örgütün adı önemli değildir. Böl, parçala, yut taktiği için her yol mubahtır. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunların yeni perdesini ilginç bir biçimde yaşamaktayız. Emperyalistlerin ağa babası ABD Suriye’de PYD’ ye tüm Dünya’nın gözleri önünde uçaklar dolusu silah sevkiyatı yapmaktadır. Bu silahlar PKK’ya da verilmektedir. Kahrolsun Emperyalizm. Yaşasın ABD. Gel de çık işin içinden!
AKP 14 yıllık iktidarı süresince ülkeyi tam bir bilinmezliğe sürüklemiştir. Sınır ötesi savaş halleri tam bir kargaşanın bir başka biçimidir. Bunun en basiti Suriye bataklığıdır! Irak konusu bilmeceye dönüşmüştür. Ucu açık bir savaşın içine çekiliyoruz.
Ülkenin gündemi de anlamsızca Başkanlık tartışmalarıyla oyalanmaktadır. Recep Tayip Erdoğan başkanlıktır tutturmuş. Ya da partili Cumhurbaşkanlığı! Yani İl başkanını da partili Cumhurbaşkanı atayacak, Valiyi de Partili Cumhurbaşkanı atayacak.
Devletin içindeki hiyararşik kargaşa ve kaosu düşünebiliyor musunuz? Devletin temel güçler ayrılığı prensibi yerle bir edilmiş durumdadır. Bu şekilde ise tam ortadan kalkacaktır güçler ayrılığı prensipleri! Yargı, Yasama ve Yürütme tek el elde toplanacaktır. Dördüncü güç olarak basın ise zaten çoktan rahmetli olduğuna göre!
Bunu adı diktatörlüğün yasal anlamda basamaklarının örülmesidir. Yakın tarihimizde bunu yaşamıştık. Hatırlatayım isterseniz;1937- 1938 yıllarında Almanya Hitleri seçimle iktidara getirmiş ve tek adamlığını perçinlemişti! Sonuç, 2. Dünya savaşı ve 50 Milyon insanın ölümüyle sonuçlanmıştı!
Bugün Anayasa görüşmeleri TBMM’de başladı. Başta tüm Millet Vekillerine ve tüm ülke halkına sesleniyorum. Tarihi tekerrür ettirmeyelim.
Kalın sağlıcakla, esenlik dolu günler dileği ile.
Araştırmacı ve Yazar
Turan ÇATAL
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.