Bu gün dünya barış günü. Kutlu olsun diyeceğim ama. İçimiz buruk. Yüreğimiz yangın yeri. Dünyadaki olup bitenlere baktığımızda, ya dünya milletleri “Barışın” ne anlam taşıdığını tam olarak kavrayamamış, yada çıkar, ve menfaat bilinçli olarak daima ön plana çıkartılmaktadır. Tarihin köklerine baktığımızda, kavga ve savaşlar, Adem oğulları HABİL ve KABİL döneminden günümüze kadar gelmiştir. İnsanoğlunun doğasında bulunan “Sahiplenme” egosu zirve yaptığı zaman çatışma ve savaş kaçınılmaz olmaktadır. Bu çatışma bireyler arasında olduğu gibi, Topluluklar ve milletler arasında da
Meydana gelmektedir. Bu durumlara sebep aranırken, bazen psikolojik sebepler, bazen sosyal sebepler, bazen de ekonomik buhranlar öne çıkar.
Çatışma ve Savaşların % 90 dan fazlası nın nedeni Ekonomik buhranlardan meydana geldiği bilinmektedir.
Savaş, hoş görünün olmadığı Kaba, zorbalık ve barbar anlayışla, Sömürü anlayışını içinde barındıran gerçeklerdir. Bu olgular hiçbir zaman “BARIŞTAN” yana tavır geliştirmezler. Bu gerçekler, teknolojinin ilerlediği ve çağdaşlığın hüküm sürdüğü küresel dünyamızda, Savaşların; insanlar üzerindeki korkunç sonuçları çok üzücü ortamlar yaratmıştır.Savaşlar, Kavimler döneminde bir başka, Orta Çağda bir başka, Emperyalist çağda ise, bir başka şekilde çirkin yüzünü göstermiştir.Ama Savaş hangi çağda ve ortamda olursa olsun, yıkıntı ve çöküntülerin, insan kaybının acı, ıstırap, yokluk ortaya çıkardığı bir gerçektir. Günümüzde ve çağımızda, insanların “BARIŞ” anlayışını en çok savunduğunu söyleyen, Avrupa ülkelerine ve ABD. ne baktığımızda, Bunları
“ BARIŞ” konusunda potansiyel suçlu olduklarını görmekteyiz. Fransa, Almanya, İngiltere, İspanya daha düne kadar sömürgecilik peşinde koşarak, mazlum milletlere kan kusturmuşlardır. Amerika, Kristof KOLOMB‘tan bu yana Kuzey – Güney savaşları, Kızıldereli katliamları, Vietnam ve Kamboçya ,Japonya ve Irak savaşlarını ve katliamlarını nasıl yaptığı bilinmiyor mu ? Buralarda milyonlarca insanı sakat, dul ve yetim bırakmadılar mı ? Birinci ve ikinci Dünya savaşlarının nedenleri ve hedefleri belli değilmiy di? Emperyalistler, Dünya Coğrafyası üzerindeki haritaları değiştirme arzuları varken, ve Orta doğuyu bu amaçla savaş merkezi yapmaları ortadayken, hangi “DÜNYA BARIŞINDAN” Söz edebiliriz,
Bizler Kadim Türk ulusu olarak, 1 eylül dünya barışını, Ulu önder Atatürkün düşüncesinde yatan “YURTTA SULH, CİHANDA SULH” anlayışı içerisinde doğruluğunu inanıyor. Ve o duygularla diyoruz ki:
Dünyada barışı Emperyalistler değil ,Emek Cephesi, Yurtseverler,İlericiler, Demokratlar, Aydınlar ve Devrimciler savunmaktadır.
YAŞASIN 1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ.
Gazi KESKİN
Araştırmacı Yazar-Şair
EGEDEYASAM.NET
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.