Özgür İnternet Gazetesi – Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
mustafa kemalin aslerleri 2
XX

SEVİYESİZ SİYASETÇİ ve PEZEVENKLİK.

822

Çağdaş siyasetin başarılması, çağdaş siyasetçiler ile olabilir. Nedir çağdaş siyasetçi diye soralım o zaman..
Çağdaş siyasetçi, kişisel gereksinimlerinin tamamını kendi becerisi ile elde etmiş, Maslow ‘ un o çok bilinen ihtiyaçlar hiyerarşisindeki son basamak olan, ahlâksal ve kültürel yüklenmesini başarmış kişidir. Bu gereksinimlerini gidermek adına, artık kimseye muhtaç olmayan kişidir o.
Hal böyle oluncada siz, o siyasetçiyi parasal ve bedensel olarak hiç bir yanını artık satın alamazsınız. Dolayısı ile milletin iradesi emin ellerde olur.
Bu tip siyasetçi modelini elbette toplumsal gelişme süreçlerini layıkıyla yaşamış, tamamlamış çağdaş ülkelerde görebiliriz. Örneğin İsveç, Norveç Danimarka Kanada ve daha bir çok batı medeniyetlerinde olduğu gibi. Birde kimlerde görürsünüz, az gelişmiş ülkeler olsalar da, onların gelişmiş insanlarından çıkan siyasilerde, liderlerde, önderlerinde görürsünüz. Örneğin, Mustafa kemal ATATÜRK, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Erdal İnönü gibi.
Gelelim bizim bu günkü gerçeklerimize..Bizde, siyaseti kurnazlık ve zübüklük seviyesinde yapanların fazlaca olup, o zübüklerin yol aldıklarını ilk tespitte görüyoruz. Zübükler önce akçeli işlerden elde ettikleri parasal güce erişirler… Sonrasında ise bu zübüklerin, seviyesiz siyasetteki başarılarına, ranttan elde ettikleri parasal gücün devamında, yeni yeni hünerleri eklediklerini de görüyoruz.
Nedir bu hünerleri ve bu hünerlerinin neden etkili olduğuna da değinelim o zaman. Az gelişmişliğin kötü nimetlerinden en fazla faydalanan bu az gelişmelerin, görsellik ile birlikte, bedensel ve ruhsal bozukluk anlamında süreçten nasibini almış olduklarını görüyoruz. Son derece kişiliksiz ve kültürsüz olan bu yaratılmışların maddi ve manevi tercihleri de yine az gelişmişlikten beslenen ilkelliklerle dolu oluyor. Bunlar, ilk önceleri alçaklık kompleksine, daha sonra da sonradan görmenin onlara yüklediği altı boş yükseklik kompleksi arasında bocalayıp zavallı, komik ve savrulmuş bir görünüm ortaya saçmış oluyorlar. Tuvalet kültürü dahi yetersiz olan bu güruhun, son derece lüks ve pahalı araçlara bildiklerini de görürsünüz.
Bunların en büyük eksikliği ise, zayıf kalmış sosyal, kültürel yanlarından kaynaklı, karşı cins ile duygusal ve bedensel ilişki sorunlarıdır. Özellikle karşı cins ile ilişki sorunları bu kişilerde ciddi anlamda kişilik bozukluğuna da neden olmaktadır. Siyaseti, kişilik bozukluğu olanlardan mutlaka soyutlamak zorunludur.
İşte bir siyasal partinin, özellikle merkez yapısında hasbelkader zübük yöntemler ile bulunabilmiş unsurlar, yerel yönetimlerde de zübüklerin olmasını sağlarlar. Yerelde ki bu benzerleri ile organize olmaları hemen gerçekleşir. Onlar, yereldeki benzerlerinin ağlarına böylece çok kolay düşmüşte olurlar. Bu durum ise, yerel yönetimin başında olan az gelişmiş, ranttan beslenen zübüklere yeni bir meslek daha yüklemiş oluyor. O mesleğinde PEZEVENKLİK olduğunu duyumlarımız ve tahminlerimiz eşliğinde görüyoruz.
Normal koşullarda, çok kısa süreliğine birlikte oldukları hatunların elini dahi tutamayacak bu az gelişmiş üst grup zübükler, böylece alt grup zübüklerin tahakkümüne girmiş olurlar. Aynı olay bir alt seviyede yerelin başında ki zübüğün çöplüğünde de cereyan eder.
Çok üzülerek görüyoruz ki, 83 Milyonluk bir ülkenin kaderi böyle seviyesiz, ilkel, ahlaksız, estetik yoksunu tip kaçkınlarının elinde yön şaşırabiliyor.. Oysaki, ülkelerin kaderleri hırsız ve pezevenklerin elinde olmamalıdır.
Toplumdaki bu tiplerin yeri siyasal yapılar olamaz. Esasen tedaviye muhtaç bu kişilerin toplumsal görev anlamında bulunacakları yer, onlara layık olan neresi ise orası olmalıdır. Orasının ise kocaman ülkelere, uluslara yön veren siyasal partiler olamayacağı açıktır.
O nedenle, siyasal partiler, çatısı altında bulunduracakları siyasileri çok iyi bir değil, bir kaç süzgeçten geçirmek zorundadırlar. Diğer bir acı durumda, siyasal partilere, kadınların bu nedenler ile katılım sağlama sorunudur. Kadınların bu çekimser tutumlarına rağmen, siyasal yapılara katılmış olanların da özgür bir ortamda olamadıklarını görüyoruz.
Toplumsal bir gerçek olan bu konuya değinmeninde yararlı olacağını, siyasal yapıların sağlam şekillenmesinde dikkate alınmasının yani sıra mevcut zübüklerin refüze edilme sürecine katkı sunacağını da düşünüyorum.

 

Cesamin ÖZKAN

 


EGEDEYASAM.NET

Yoruma kapalı.