Özgür İnternet Gazetesi – Halkın ve Sadece Haklının Yanında…
TÜRKİYE TÜRKLERİNDİR…

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Yürüdü…

0 5.879

Herşeyi altüst ve perişan eden hükümet öğretmenleri ihmal etmedi…

İstanbul Kadıköy’deki Öğretmen Sendikası Genel Merkezimizde Büyük Öğretmen Yürüyüşü’müzün basın açıklamasını yapacağız.

Hemen ardından saat 15.30’da ise “Genel Merkezimiz önünden Yürüyüşümüzü başlatacağız.

 

Saygı ve sevgilerimizle…
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası

 

Basın Açıklaması::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

    BASINA VE KAMUOYUNA

 

BU YÜRÜYÜŞ BİR UMUDUN, BİR İNADIN YÜRÜYÜŞÜDÜR!

 

Bugün buradayız.

Yalnızca bir hak arayışı için değil; öğretmenlik mesleğinin onurunu, bir toplumun geleceğini ve yıllardır gasp edilen emeğimizin karşılığını almak için buradayız.

 

Bizler, özel sektörde çalışan öğretmenleriz.

Yani bu ülkenin çocuklarını sabah karşılayan, akşam uğurlayan; onlara sadece bilgi değil umut, güven ve cesaret aşılayan insanlarız. Ama aynı zamanda bu ülkenin en güvencesiz, en düşük ücretli, en fazla baskı altında çalışan eğitim emekçileriyiz.

Bugün, buraya sadece birkaç talebi dillendirmeye gelmedik.

Bugün burada yıllardır bastırılan, görmezden gelinen, susturulmaya çalışılan bir topluluğun sesini yükseltiyoruz.

Ve artık bu sesi hiçbir güç bastıramaz!

NE İÇİN YÜRÜYORUZ?

Bizler, kolejlerde, kurs ve rehabilitasyon merkezlerinde, vakıf üniversitelerinde çalışan öğretmenler olarak yıllardır süregelen adaletsizliklere, eşitsizliklere ve güvencesizliğe karşı sesimizi yükseltiyor; artık yalnızca konuşmak değil, değiştirmek için yürüyoruz!

Bugün özel sektörde çalışan öğretmenler::

  • Haftada 45 saati aşan ağır çalışma yükü altında eziliyor,
  • Asgari ücret düzeyinde ya da daha düşük maaşlara mahkûm ediliyor,
  • Belirli süreli sözleşmelerle işsizlik tehdidiyle terbiye edilmeye çalışılıyor,
  • Sendikal faaliyetleri engelleniyor, örgütlenme hakları ellerinden alınıyor,
  • Mesleki saygınlıkları sistematik biçimde ayaklar altına alınıyor.

Kurumlar, yaz aylarında maaş ödememek için öğretmenlere yıllık sözleşme dahi yapmıyor. “Ücretsiz izin” dayatmasıyla öğretmenleri açlığa ve belirsizliğe itiyor. Kurs merkezlerinde, sözleşmeyle birlikte zorla istifa dilekçeleri imzalatılıyor. Tam zamanlı çalışan öğretmenler, hukuksuzca ders saati ücretli gibi gösteriliyor ya da büro çalışanı gibi atanıyor. Bu usulsüzlüklerle anayasal haklarımız gasp ediliyor, emeğimiz görmezden geliniyor.

Bugün, eğitim emekçileri arasında derin bir uçurum oluşmuştur.

Aynı müfredatı işleyen, aynı kazanımları hedefleyen özel sektör öğretmenleri ile kamu öğretmenleri arasında; maaş, izin, sözleşme ve özlük hakları bakımından korkunç bir eşitsizlik vardır.

Oysa biz aynı işi yapıyoruz.

Aynı çocuklara ders veriyor, aynı toplumu inşa ediyoruz.

Ve biz biliyoruz: Eşit işe eşit hak, en temel insan hakkıdır!

TALEPLERİMİZ NET, MEŞRU VE KARŞILANABİLİR:

  1. Taban maaş uygulaması derhal hayata geçirilmelidir.

2014’te elimizden alınan, kamu öğretmenlerinin maaşlarını esas alan taban maaş hakkımız geri tanınmalı. Özel sektör öğretmenlerini yoksulluğa ve patronların keyfi uygulamalarına mahkûm eden ücret politikalarına son verilmelidir.

Patronların “piyasa koşulları” bahanesiyle emeği değersizleştirmesine artık izin verilemez.

Eğitim emeği, ucuz iş gücü değildir!

  1. Belirsiz süreli iş sözleşmesi temel istihdam biçimi olmalıdır.

Öğretmenlik, mevsimlik değil; süreklilik gerektiren bir meslektir.

Ancak özel sektörde çalışan öğretmenlerin büyük çoğunluğu her yıl ya istifaya zorlanmakta ya da sözleşmenin yenilenmemesi tehdidiyle karşı karşıya kalmakta ve iş güvencesinden yoksun bir şekilde çalıştırılmaktadır.

Bu uygulama; öğretmeni susturmak, hak talep etmesini engellemek ve sürekli bir baskı altında tutmak anlamına gelmektedir.

İstiyoruz ki öğretmenler her eğitim-öğretim yılı başında “Bu yıl sözleşmem yenilenecek mi?” kaygısı taşımadan, güvenle işine odaklanabilsin.

  1. Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu kurulmalıdır.

Bugün özel sektörde çalışan öğretmenler, 10 No’lu Ticaret, Büro, Eğitim ve Güzel Sanatlar işkolunda yer almakta ve bu durum, bizleri fiilen grev ve toplu iş sözleşmesi hakkından mahrum bırakmaktadır.

Bu işkolu, öğretmenlik mesleğinin özgün niteliklerini ve kamusal sorumluluğunu yansıtmamakta; öğretmenleri büro çalışanı gibi değerlendiren, haklarımızı kısıtlayan bir yapıya sahiptir.

Eğitim ve Güzel Sanatlar İşkolu adıyla ayrı bir işkolu oluşturulmalı; öğretmenlerin grev ve TİS hakkı başta olmak üzere tüm sendikal hakları güvence altına alınmalıdır.

  1. Özlük haklarında kamu-özel ayrımı son bulmalıdır.

Bugün kamu öğretmenleri ile özel sektör öğretmenleri arasında ciddi bir hak uçurumu vardır:

  • Maaşlarda devasa farklar,
  • Yaz tatili hakkının gaspı,
  • Sendikal baskılar,
  • Yeşil pasaport
  • İş güvencesinin olmayışı,
  • Emeklilik, kıdem tazminatı, izin ve sosyal haklardaki eşitsizlikler…

Oysa biz aynı müfredatı uyguluyoruz.

Aynı çocuklara, aynı sınıflarda, aynı kazanımlar için ders veriyoruz.

Birimiz güvenceli, diğeri güvencesiz olamaz!

Birimiz anayasal haklara erişirken diğerimiz bu haklardan mahrum bırakılamaz!

Eşit işe eşit hak ilkesi acilen hayata geçirilmeli; tüm öğretmenler, kamu ya da özel ayrımı olmaksızın eşit haklara kavuşmalıdır.

TBMM MİLLÎ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU’NA ÇAĞRIMIZDIR:

Artık bu sorunlar görmezden gelinemez!

Bizler yalnızca bir meslek grubunun değil, bu ülkenin eğitim geleceğinin taleplerini dile getiriyoruz.

Eğitim sisteminin taşıyıcısı olan öğretmenler ayakta duramazken, hiçbir reform, hiçbir program, hiçbir müfredat başarıya ulaşamaz.

Bu nedenle sizi derhal göreve çağırıyoruz:

Komisyon toplanmalı, özel sektörde çalışan öğretmenlerin sorunlarını gündemine almalı ve çözüm üretmek için acilen harekete geçmelidir!

 

BU YÜRÜYÜŞ SADECE ANKARA’YA DEĞİL, GELECEĞE YAPILAN BİR YÜRÜYÜŞTÜR!

Bu yürüyüş, susturulmak istenen on binlerce özel sektör öğretmeninin ayağa kalktığı yürüyüştür.

Bu yürüyüş, eğitim emekçilerinin örgütlenerek karanlığı yardığı yürüyüştür.

Bu yürüyüş, “öğretmenlik kutsaldır” deyip bizleri yok sayanlara karşı, mesleğimizi kutsallığın değil emeğin üzerinden savunduğumuz yürüyüştür.

Bu yürüyüş, çocuklarımıza güvenceli, onurlu bir gelecek bırakmak isteyenlerin yürüyüşüdür!

 

Vazgeçmeyeceğiz!

Geri adım atmayacağız!

Bu sesi hiçbir güç susturamayacak!

Sesimiz büyüyecek, dayanışmamız güçlenecek.

İnsanca yaşayana, mesleğimizin saygınlığını yeniden kazanana kadar bu mücadele sürecek.

İnsanca yaşayacağız!

Öğretmenliği yaşatacağız!

Yaşasın örgütlü mücadelemiz!

 

 

İstanbul l Sendika Genel Merkez binamızın önünde

yapacağımız açıklamanın ardından başlatacağımız yürüyüş öncesi,

bulunduğumuz sokak polis barikatlarıyla çevrildi.

 

 

 

2.gün:

Değerli Basın Emekçilerimiz,

Büyük Öğretmen Yürüyüşü’müz 2. gününde tüm hızıyla ilerliyor ve şu an Yürüyüş kolumuz İzmit’te.

Bizler de illerimizde Büyük Öğretmen Yürüyüşü’müze kamuoyunun yüzünü çevirmesi için eş zamanlı basın açıklamaları yapacağız.

Yarın, 27 Haziran Cuma, saat 18.00’de Kızılay MEB önünde basın açıklamamızı yapacağız.

Sizleri aramızda görmekten mutluluk duyarız.

Sevgilerimizle…

 

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası

 

 

3.gün:

 

Yürüyüşümüz Eskişehir’de Birlik Caddesi üzerinden başladı

Yaklaşık 2 saat sürecek bir yürüyüş planlıyoruz. 17.30’da AÜ Yunus Emre kampüsü kapısı önünde, 18.00’de Anıtpark’ta olacağız

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


EGEDE YAŞAM  :::  Özgür İnternet Gazetesi

Halkın ve Sadece Haklının Yanında…

YAŞASIN CUMHURİYET…

MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİYİZ…

0 0 votes
YAZI PUANI
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
0:00
0:00
0
Would love your thoughts, please comment.x