Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta üç çocuk, beş çocuk yapın diyerek, alt benliğindeki bir endişeyi, korkuyu dışa vuruyor.
Sosyo ekonomik politikaları halkın yararına olmayan, emperyalist güçlerin güdümünde bulunan partiler ve liderleri, eğitimsiz, kültür yüklemesi sorunlu, makarna, kömür gibi yardımlara muhtaç hale getirilmiş, zihinsel yetenek ve algıları yoksullukları ile gelişmemiş kitleleri arzu ederler. Çünkü o yoksul kitlelerin yoksulluklarını yönetmek kolaydır. Onlar, iktidarda kalmayı bu dinen ve vicdanen kabul edilemeyecek yöntem ile uzatmaya çalışırlar.
Helede edilgen, ulusal değerleri savunmada, mücadele etme görevlerinde yetersiz bir muhalefet alanı da oluşmuşsa, değmeyin keyiflerine. Birde pronter verirseniz dikensiz gül bahçesinde hoplaya zıplaya, lay lay lom hâlinde keyif sürerler. Tıpkı lale devrinde olduğu gibi. Ama şair Nedim gibi isyancılardan kurtulmak için damdan dama atlayıp kaçarken düşüp ölmekte bu işin fıtratında var işte.
Kendileri itiraf etmedi mi, sözde profesör olmuş bir yandaş rektör, okuma yazma oranının düşük olduğu yerlerde daha fazla oy alıyoruz dememişmiydi…Cehaletin yüksek olduğu yerlere bakınca, yoksulluğun, sefaletin oralarda hakim olduğu görülürken, AKP ‘ nin en fazla oy aldığı yerlerinde oralar olduğunu görüyoruz. Onun için Recep Tayyip Erdoğan, bakıp eğiteceğiniz kadar çocuk yapın deme yerine, çokça doğurup bakamayacağınız, eğitemeyeceğiniz, bize mahkum, bize muhtaç zavallı çocuklar doğurun demektedir.
Marifet kuru kalabalıkta olsaydı, Recep Tayyip Erdoğan’a madalya veren Yahudilerin memleketi 15 Milyonluk İsrail, 300 Milyonluk Arap İslam dünyasının tamda ortasında onlara kafa tutarak varlığını sürdüremezdi.
AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ ın hayalleri ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyetinin ilk on yılında, o kısa sürede dahi başararak biriktirdiği gücü yıkmaya yetmemiş, bu hayal suya çoktan düşmüştür. Bunu görmüş olmalılar ki, Suriyeden, Afganistandan zikredilen rakamlara göre 7 Milyon civarında sığınmacı ithal etmişlerdir. Her şeyi ithal ettikleri gibi.
Artık gelinmiş olunan noktada bugün, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının % 70 ‘i aşan bir çoğunluk ile, AKP ve Recep Tayyip Erdoğanı net ve kararlı bir şekilde istemiyor. AKP ve Recep Tayyip Erdoğanı istemeyen, şiddetle reddeden % 70 nüfusun eğitim ve kültür seviyesi, rasyonel davranma yeteneği, diğer % 30 nüfusun fersah fersah üzerindedir. Bu açığı Recep Tayyip Erdoğan, Suriyeli ve Afganlı ithal nüfus ile kapatamaz. Kaldı ki bu gerçeği görmüş olan Suriyelilerin ülkelerine dönüşleri hızlanmıştır. Yani Suriyeliler de onları getiren Recep Tayyip Erdoğan’a artık güvenmiyorlar. Haklılarda…
Türkiye Cumhuriyetinin yarınları, bekası, cumhuriyetin şanlı kazanımlarının yetiştirdiği yüce milletimizin güvencesi altındadır. Türkiye Cumhuriyetinin bu demografik gerçeği, gittikçe dahada mükemmelleşiyor, güç kazanıyor.
Bununla birlikte elbette milletin bağrından çıkmış, öz varlıkları olan bütün Anayasal kurumlarımız da, bu toplumsal gerçeğe uyumlu davranmak, ona göre biçimlenmek, mevzi almak, görevini bu toplumsal gücün taleplerine göre yapmaya, memnuniyetle hazır hale gelmişlerdir. Zaten farklı düşünmek mümkün değildir.
Bütün bunlar bizlere, dünya lideri Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ün ne kadar güçlü bir lider olduğunu, cumhuriyetimizi çok kısa sürede ne kadar güçlü temeller üzerine inşa ettiğini gösteriyor. İyiki Tanrı onu bize bahşetmiş, iyiki onlar ayran içip uyumamış, iyiki onlar yedi düvele ve içerideki hainlere diz çöktürmüş, bizlere böylesi kutsal, mükemmel bir cumhuriyet armağan etmişler. İyiki o iki güzel insan, bizim yol göstercilerimiz, önderlerimiz olmuş.
Vatan size minnettardır…
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com
egedeyasam.com.tr