Nasıl ve ne için pişip fırıncı küreği olduğunu anlatmış Aziz Kocaoğlu. Bir AKP’ li gibimi pişmiş, yoksa gerçek bir yurtsever CHP’li gibimi. Eylemlerine bakarak, onun daha çok bir AKP’li gibi piştiğine kanaat getirebiliriz…Bu tespiti yapmakta gerçek bir İzmir’li, hele hele gerçek bir CHP‘linin tartışmaya bile gerek duymayacak şekikde yapacağı açıktır.
Onun CHP için gerçek tanımını, İsrail Dışişleri bakanı Yisrael Katz’ın, Recep Tayyip Erdoğan hakkında ki ; ” Düşman görünümlü büyük dostumuz ” söylemi ile yapabiliriz. Aziz Kocaoğlu, görev süresince CHP ve AKP adına tamda bu işlevi ile en fazla iş yapmıştır.
Onunla ilgili onlarca olumsuzluk örnekleri vermek çok kolaydır. Ancak İzmir’ de CHP’yi ne hale getirmiş olduğunu görmek, bütünü anlamak adına yeterlidir.
Üçkuyular’daki halkın pazar yerini birilerine peşkeş çekerek oraya kondurulan AVM için mi fırıncı küreği olmuş, yoksa AKP’ li olmak ile tescilli inşaat firmaları ile hem hal olarak mı ?.
Evet doğrudur, o fırıncı küreği gibi pişmiştir ama fırından çıkarttığı ekmeği halka değilde, kendince ilginç nedenleri de olmalıdır ki bir avuç rantiyeci inşaat ve AVM hayranı AKP yandaşı müteahhitlere yedirmiştir !…O nedenle gerçek yurtseverlerin, hele hele gerçek CHP’lilerin bu masallara karnı toktur.
Aziz Kocaoğlu’nun İzmir halkı ve CHP ile gönül bağı, Narlıdere’yi geçmiş dört dönem, şimdide Konak Belediye başkanlığını sağcı ve rantçı kafa ile yöneten, imar suçları işleme alışığı nedeni ile yüce mahkemelerimizin defalarca mahkum ettiği, adli sicili bozuk Abdul Batur ile işbirliği sonucunda kopmuştur.
Devam edersek,
Metro inşaatını 12 yıl sürdürürerek mi pişmiş. CHP Parti örgütünü, sağcı ve rantçı ilçe belediye başkanları ile kirleterek mi pişmiş.
Kendisine haklı eleştirel tepki gösteren partili yurttaşlarımıza ” Çapulcular ” diyerek, çoğu zaman onları aşağılayarak mı pişmiş ?.
Genel seçimlere bir hafta kala, ulusal basının önünde partisinin milletvekili ile küfürlü kavga ederek partisine verdiği onlarca benzer zararlara neden olarak mı pişmiş ?.
Kafasına göre ilçe belediye başkanları belirlerken, bunları genel merkeze dikte etmek için Parti Meclisini, yani partilinin iradesi ile ilgili en önemli parti organını basarak mı pişmiş ?.
Yine seçimlere az bir süre kala, ” Bu partinin mutfağı yok ” diyerek mi pişmiş. Biliyoruz ki bu yüce partinin mutfağı da var nitelikli unsurlarıda. Bu partinin mutfağı Kuvayı Milliye çıkartmıştır. O mutfak, Türk Milletini kurtarmış, TÜRKİYE CUMHURİYETİ kurmuş ve dünyada örneği olmayan bir başarı ile kalkındırmıştır.
Aziz Kocaoğlu gibiler ise bu mutfağı yok etmek için çalışmıştır. Sonra da bu partinin Mutfağı yok gibi laflar ederek partilinin aklı ile dalga geçmişlerdir..
İzmir İl örgütü hala Aziz Kocaoğlu’nun kirlettiği yapı nedeni ile büyük kayıplar yaşıyor. CHP Genel Merkezi, bu yapı üzerinden sağcı ve rantçı mikrobu kapmıştır..Hala onun kucağında taşıdığı asla CHP’li olamayacak tipik il başkanının ürettiği kirliliği ve olumsuzlukları bu örgüt ve partililer çekiyor.
Onun döneminde, AKP’nin onu kuşattığı iddiaları yalandan beslenen sadece algı yönetimi ve masaldır. Kuşatma, bu günkü İstanbul’un Ekrem Imamoğlu’nun kuşatılmasıdır. İstanbul’daki Ekrem İmamoğlu ve Gökhan Günaydın gibi yiğitler o kuşatmayı devire devire yarıyor, İstanbul’da AKP’yi bir daha çıkmamak üzere tarihin karanlık sayfalarına gömüyor.
Aziz Kocaoğlu, İzmir gibi CHP’nin kalesine AKP’nin beton rantçısı müteahhitleri sokmuş, İzmir ve İzmirlinin, CHP’nin vede dolayısı ile Türkiye Cumhuriyetinin hiçte iyiliğine olmayan işlerin adamı olmuştur. İşte fırıncı küreği gibi pişmişse eğer bu maharetleri ve bu işler ile pişmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin AKP tarafından, bu gün getirilmiş olduğu son derece kötü duruma bakınca, muhalefette de Aziz Kocaoğlu gibi başarısız, hatta onlarla uyumlu oldukları eylemleri ile tescilli olanların da katkısı ile getirildiği açıktır. Aslında helalleşme ye inanmam ama, olursa eğer tamda bu Aziz Kocaoğlu gibilere uyar. Yani ürettiği zararlar nedeni ile İzmirliler, özelikle de CHP’liler ile bir helâlleşme, ona oldukça yakışır.
Aziz Kocaoğlu gibi siyasiler, bırakın sosyal demokrasinin, solun güçlenmesine hizmet etmeyi, sağlıklı bir kapitalist sistemin işleyişini dahi önlemişlerdir.
Bu saatten sonra öncelikle İzmir, devamında Türk Milleti bu masallara fazlasıyla doymuş durumdadır. Türkiye, bu tür siyasileri tasfiye etmiş olarak, yurtsever bir kadro ile ulu önderine vede kurtuluş ve kuruluş felsefesini içselleştirmiş militan kadroları ile ona yakışır bir şekilde yoluna devam edecektir. Artık önümüzde ki dönem bu ruh ile başlayıp devam edecektir.
Bunu önlemiş olanlara yeniden fırsat vermemek, onların düşünme olasılığı olan manevralarını önlemek, bu gün güncel olan önemli görev alanlarımızdandır.
Bu nedenledir ki, Türkiye Cumhuriyetinin bu gün içerisine düştüğü kötü durumda tuzu bulunanların birtakım hülyalara dalıp hayaller kurması, absürt ve komik olup o sayfalar artık açılmamak üzere kapatılacaktır.
Bunlarla mücadeleyi parti içi mücadele gibi görenlerinde artık onların partili olmadıklarını, bu mücadelenin partiyi işgal etmişler ile ilgili olduğunu anlayacak beyine sahip olmaları gerekiyor.
EGEDE YAŞAM
Özgür İnternet Gazetesi – Halkın Yanında
egedeyasam.net
egedeyasam.com