DÜNÜN GÜNAHKÂRLARIDEĞİŞİMDENSÖZEDEMEZ…
SADECE SON DÖNEMLERİNİ SUSARAKGEÇİRME HAKKINA SAHİPLER..
Bülent Tezcan BBC Türk’e açıklama yapmış ve ; ” 13 yıl genel başkanlık yaptıktan sonra, bir keredeğişim öncelikle genel başkanla olmalı. Genel başkanla birlikte liderlik kadrosunun değişmesi lazım.Ben de dahil” demiş.
Bende dahil derken önce bravo demek geliyor insanın içinden ama, biraz düşününce bravo demekten ziyade,
günaydın demek daha doğru olmalı.Bülent Tezcan’ın bu beyanının kıymeti yoktur…Olsaydı,
başarısızlığını itiraf eder gibi gözükürken, öncelikleson seçimde milletvekili adayı olmazdı. Esasen onun
siyasi kişiliğine, icraatlarına ve sürecine bakınca, sonhamlesinin kurnazca olduğunu sıradan yurtsever her
CHP’ li anlar.
Bülent Tezcan, yıllarca bizzat yönettiği il kongrelerinde partiye zarar verecekleri ayan beyan belli olanları,
yani Cumhuriyet Halk Partisi için gerekli olan liyakata, karaktere sahip olmayanları il, ilçe yönetimlerine,
oradan, kurultaya, belediye başkanlıklarına, oradan milletvekilliklerine taşıma görevini profesyonelce
örgütlü bir sekilde üstlenmiştir. ” İştir kişinin ayinesi, lafa bakılmaz ” sözü, Bülent Tezcan’a çok uyar…
Şimdi de partide deşifre olup miyadının, miyatlarının dolduğunu gördüğü için, ya yeni güç sağlama,
yada günah çıkartarak yeniden tutunma umuduyla davranıyor. Aslında içinden de ” Buraya kadar da olsa,
kafamızı yaşama adına partiyi kullanıp iyi yol aldık ” diyordur. Tıpkı AKP ve başının 21. yılın sonunda halâ
iktidar olabilmelerine şaşırdıkları gibi.. Esasen bu anlamda içerik bakımından büyük bir benzerlik, hatta
ittifak bile söz konusudur.
Zaten el eli yıkar, elde döner yüzü yıkar sözü, bir birini besleyen, bir birine benzeşmiş iktidar – muhalefet
unsurlarını bize anlatıyor…Yoksa Türkiye Cumhuriyetini yıkma misyonlu bir parti, yani AKP bu kadar uzun süre
iktidarda kalamazdı…
Bülent Tezcan’ın yıllardır bu partinin en etkili konumlarında görev yaparken, kendisinin mesleki alanı
ile ilgili hukuk işlerinde dahi, başarmış olduğu tek bir hikayesini göremezsiniz. Tam tersine ulusumuzun
geleceğini riske edecek başarısız, soru işaretleri ile dolu bir görev sürecine sahiptir. Bülent Tezcan
gibiler, kafalarını parti ve ulus yararı için değil, kişisel çıkarları uğruna, parti içi iktidar olma hedefine bloke
etkileri için, partinin iktidar hedefi onları neredeyse hiç ilgilendirmemiştir. Her kaybedilen seçimin ardından
onların mutluluğunda asla gram dahi azalma olmamış,nasıl olsa bütün maliyet, fatura Genel Başkana kesildiği
için rahat rahat işlerini yürütmeye, dikkatinizi çekerim, sıkılmadan tamda sözcüğün içeriğinin anlattığı gibi
yürütmeye devam etmişlerdir…
Dolayısı ile Bülent Tezcan, onu yıllardır koruyan, önemli görevler veren genel başkanına da en ufak bir katkıyı
sunmamış, tam tersine Kemal Kılıçdaroğlu ‘nun başarılı olmaması adına diğer bir çok isimler gibi profesyonel
bir strateji izleyenler potasında yerini almıştır. Ve ne kadar büyük bir utanmazlıktır ki, yeniden tutunma
adına bu defa yine genel başkan üzerinden kendisine alan açmaya kalkışıyor…Bu kadar büyük bir ihanet vede
pişkinliğe pes doğrusu…
Kısacası yıllardır başarısızlık abidesi olanlar, ona rağmen yine milletvekili olmayı içerisine sindirenler,
ona rağmen hâlâ cinlik peşinde olanlar, Cumhuriyet Halk Partisinin tarihsel misyonundan, vizyonundan
tanımlı kurumsal kimliğine uyumlu olmamışlardır, olamazlarda.
Parti genel merkezinde, taşra örgütlerinde, halkçı bir partide halk karşıtı karakterlerini her defasında
şımarık edaları ile yaşayanların, Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde soluk alma şansları doğal olarak artık
kalmamıştır.
Son durumu tahlil ettiğimizde, Cumhuriyet Halk Partisinde derhâl ve en kısa zamanda Bülent Tezcan
gibilerin tasfiyesinin zorunluluk olduğunu görüyoruz.Şüphesiz Bülent Tezcan bu yazının öznesi olurken,ona benzer bir cok isme, yıllarca yine bir çok yazımda değinmiştim. Ve görüşlerimde haklılığım geçte olsa bu
gün anlaşılmış oldu.
Tüm emektar, gerçek yurtsever Cumhuriyet Halk Partililer. Koltuğa oturduğu ilk günden Sayın Kemal
Kılıçdaroğlu’ nu kuşatan, o ve sizler partiye güç üretip biriktirirken, onlar kişisel çıkarları için acımasızca o
gücü hortumladılar. Nasıl hortumladılar onu daha iyi anlatacağız. İşte partiyi ve genel başkanı, dolayısı
ile Türkiye Cumhuriyetini, bunlardan kurtarmanın zamanı çoktan gelip geçmiştir. Bu görevi derhâl yerine
getirelim çünkü bu görevin ulusal önemi çok çok büyüktür.
Umarım önümüzde ki gidilecek yerel yönetim seçimlerine onlarsız gideriz ve başarı sağlayarak,
ardından süresini tamamlaması olanaksız gözüken, AKP’ nin sözde kazandığı naylon iktidarı, yapılacak
erken genel seçim ile göndermiş oluruz. Böylece ülkemizi hem AKP’ den, hemde onunla özdeşleşmiş
olan muhalefete sızmış unsurlardan kurtarmış oluruz…Esasen CHP ve Türkiye Cumhuriyeti için başka
seçenekte yoktur…
Bu kutlu yolda Cumhuriyet Halk Partisinin ve Türkiye Cumhuriyetinin, yurtseverlerin, devrimcilerin yolu açık
olsun…
Cesamin Özkan