Acı ve tehdit dolu günlerin 2017 yılında o zaman 12 yaşında olan kızına yapılan cinsel istismarla başladığını anlatan Fatoş Barutçu şunları söyledi:
“KAHVALTIYA DİYE GÖTÜRÜP OTELDE İSTİSMAR ETMİŞ”
* Süleyman S. aile dostumuzdu. O yüzden evimize rahatlıkla girip çıkabiliyordu. Eşi, kendisi hepsi bizim ailenin içerisine giren çıkan kişilerdi. Eşi çok samimi olduğum bir arkadaşımdı.
* Bu kişi meğerse sapıklık peşindeymiş ancak o zamanlar hiç şüphelenmedik. Çocuğu ‘kahvaltıya götürüyorum’ deyip otele götürüp istismar etmiş. Kızım da çok küçük olduğundan dolayı yaptığı çirkin hareketleri benden saklamış.
* Bilişim suçları zaten telefon sinyallerinden olayı çözdü. Kızımın sağlık raporunu aldık. İfadesi pedagog eşliğinde alındı. Olay ortaya çıkınca çok üzüntülü günler geçirdik. Bu şahıs 16 yıl ceza aldı.
BABA-OĞUL KABUSLARI OLDU
Mahkeme kararıyla bir an olsun rahatladıklarını söyleyen Barut, ancak bu kişinin hâlâ tutuklanmadığını öğrenince üzüntülerinin katlanarak arttığını söyledi.
Kızına cinsel istismarda bulunan Süleyman S.’nin elini kolunu sallayarak gezdiğini, kendisini sürekli rahatsız ettiğini, kızına cep telefonundan hâlâ mesaj atarak rahatsız ettiğini dile getiren Barut, gözyaşları içinde şunları kaydetti:
* Bu şahısın oğlu evimin önündeki aracımın yakıt deposuna akşam saat 19.30’da şeker döküyor, aynaları parçalıyor. Görüntüler elimde mevcut. Bunu yaparken hiç kimse görmedi mi? Her yerde kamera var, yakında mobese var. Tüm bunlar araştırılsa bu adamın hangi eve girdiği bile bulunabilirdi.
* Can güvenliğimden korkuyorum, başıma bir şey gelirse bunun hesabını kim verecek? Yakalanması olan bir kişi ve bana da korunma kararı verilmiş, bana bir şey olduktan sonra korunsam ne olur korunmasam ne olur?
* Evimin önünde aracıma bu şekilde zarar verenler bana da zarar verebilir. Daha da acısı Süleyman S. evimin yakınlarında dolanıp bana tehdit ve küfür içerikli mesajlar atıyor.
* Hepsiyle ilgili şikayetim ve uzaklaştırma kararlarım var. Bu şahsın oğlu, benim oğlumun iş yerine giderek tehdit ediyor. Babası kızıma mesaj atıyor. Arabama zarar verildiği gün polisleri çağırmıştım. Süleyman S. bana mesaj atarak ‘sen polis mi çağırdın’ diyerek yine mesaj attı. Baba oğul resmen kabusumuz oldu.
TEHDİT İÇERİKLİ MESAJLAR ATIYOR
Aracına zarar verildikten sonra korkudan evine gidemediğini, teyzesinde kaldığını ifade eden Barut, şu iddialarda bulundu:
* Bana sürekli tehdit mesajı atıyor. Bu sapığın bir an evvel yakalanıp tutuklanmasını istiyorum. 57 yaşındaki bu sapkın adam kızıma takıntılı hale gelmiş.
Kızıma attığı bir mesajında, ‘Senin uğruna ölmeye razıyım, seni seviyorum, beni affet’ gibi saçma sapan şeyler yazmış. ‘Sana çok inanmıştım, bu yaptıklarını beklemiyordum. Sevgi uğruna ölmeye değer bahtın açık olsun’ diye yazmış bir başka mesajında.
Numarası belli mesajlar belli, bu şahıs bulunamıyor mu? Telefon sinyaline bakıp bulanamaz mı? Korkuyorum, oğlum ve kızım tehdit altında ben tehdit altındayım.
Nereye başvurduysam bir sonuç alamadım bu kişi için tutuklama kararı var, yakalanma emri var. Ama evime gelip zilime basıyor, taş atıyor, aşağı in diye bağırıyor. Polisler geliyor, sen polis mi çağırdın diye dönüp telefonuma mesaj atıyor.
Polis bunu görmesine rağmen çevreyi bile araştırma ihtiyacı duymuyor, bu kişi bahçede mi bir yere mi saklandı evimin yakınlarında mı bunlara hiç bakılmadı.
HERKES SESİMİ DUYSUN: ÖLMEK İSTEMİYORUM
Kadın cinayetine kurban olmak istemediğini belirten Barut, şöyle devam etti:
* Demek ki bir kadın cinayeti bu şekilde oluyor, benim sesime kulak verin. Ben ölmek istemiyorum, çocuklarım ölsün istemiyorum. Bir an önce bu kişinin bulunup tutuklanmasını istiyorum.
* Ne yapabilirim, kime şikayet edebilirim daha? Cimer’e şikayet ettim. İllaki ölmem mi gerekiyor. Tüm Türkiye’ye sesleniyorum, bir kadının daha öldürülmesini istemiyorsanız bu adamı gördüğünüz yerde ihbar edin.
* Cumhurbaşkanımıza da sesleniyorum, ne olur talimat versin, telefon sinyallerinden mi bulursunuz, oğlunu takip ettirip babasını mı buldurursunuz, karısını mı takip ettirirsiniz nasıl buluyorsanız öyle bulun. Yeter ki artık şu adamı yakalayın.
* Ben yoruldum artık, kaçmaktan, saklanmaktan yoruldum. İşime bile gidemiyorum, işimi kaybetmekten korkuyorum. Lütfen sesimi duyun.”
Yoruma kapalı.